(Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerini
anlatıyor)
950. A devir (Kendine özgü bir özellik taşıyan zaman parçası), ne
devirsin (Sürekli ve düzenli değişimdesin, çevrimdesin)
sen;
A gün (İçinde bulunan zaman), ne günsün (İyi yaşanmış zamansın) sen?
A devlet (Tanrının yetkili kıldığı, sırlarını bağışladığı, ilmiyle kudretiyle desteklediği, yetki verdiği kişinin sözlerini doğru çıkardığı, isteğini kendi isteği olarak gerçekleştirdiği, diğer insanların kabul ederek boyun eğdiği, erdeme ve ölümsüzlüğe kavuşturmaya, insanları yönlendirme yöneltme makamı) gül bahçesi, ne de yapraklandın, ne de bol yemişin var.
Şu zamanda yaratıklar (Canlı varlıklar) yerden bitip çıkmada:
Yoksa bu, sur (Yeniden dirilişin başladığı zamanın) sesi mi haber veren, sur mu üfürüldü (Kıyamet süreci başladı mı)?
Dağdan yüzlerce Salih, devesinin (Kayanın içinden çıkan on aylık hamile dişi devenin)
sesini duy:
Toplumdan, İsrafil'in (Yok oluşun ve tekrar dirilişin) çağırış sesini işit.
Hadi, ıhtır (Çöktürerek oturt) develeri, gözünü bir aç da bak.
Râzılık (Uygun bulan, benimseyen, isteyen, kabul edenlerin) çölündesin (Issız geniş yerdesin).
A ölü, diril, a ihtiyar (Yaşlı), gençleş (Yeniden
gençlik ve canlılık kazan);
A mahşeri inkâr eden (Kıyamet günü dirilenlerin toplanacağı yere inanmayan), niceye (Ne zamana kadar) bir yaveler (Saçma sapan sözler) geveleyeceksin (Sözü tam olarak ve açıkça söylememekte devam edeceksin)?
Bir söz söyleyeceğim, ağzımı
tutmayın (Konuşmama engel olmayın);
Bugün sırları (Aklın erişemediği, açıklanamayan, çözülemeyen gizli şeyleri) yaymak helaldir (Dinin kurallarına uygundur) ona.
Kıskançlık yüzünden bu sözü
söyletmezseniz hayallere (Zihinde tasarlanan,
canlandırılan ve gerçekleşmesi özlenen şeylere) dalarım, o yolu açarım da
o tarzda söylerim.
Biz de hayallerden ibarettik (Meydana gelendik) zaten;
Şu solukla varlığı kabul ettik, Tanrı soluklarıyla var olduk.
Bu varlıktan (Önemli, yararlı, değerli şeyden) başka yüzlerce
varlığa sahip olursun;
A hoca, bunu unuttun mu?
Yoksa neredesin?
A sevgili padişahım benim, her gün,
tam vaktinde gelirsin, canı (Gönlü, yaşamı, hayatı)
da açar-saçarsın, cihanı (Evreni, dünyayı) da;
Cana da canlar (Dirilik, güç) katarsın, cihana da.
***
DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
1. İyi yaşadığımız günler ile dolu bu yaşamı, devlet sahibi büyüklerin sunduğu güzel kokulara ve besleyici bilgilere kolayca ulaşılabilen bu zaman parçasında yaşadığımız için mutluyuz.
2.
Yeniden
dirilişin ürünlerini görmemiz, ölümü ve yeniden diriliş sesini duymamız, bu
günümüze ve bulunduğumuz yere razı olmamız gerektiğini öğrendik.
3.
Mevlana
Hazretlerinin bağışladığı sırları yaymanın helal bir davranış olduğunu
öğrendik.
4.
Mevlana
Hazretleri unutulursa o da bizi unutacağını öğrendik.
5.
Yoktan
Tanrının soluğuyla var olduğumuzu, canımıza canlar katmak gerektiğini öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Şems Hazretlerinin vaktinde gelip sırlar saçtığını, Mevlana Hazretleri ile iki sevgili gibi buluştuklarını öğrendik, anladık.
*
RAVLİ
A gün (İçinde bulunan zaman), ne günsün (İyi yaşanmış zamansın) sen?
A devlet (Tanrının yetkili kıldığı, sırlarını bağışladığı, ilmiyle kudretiyle desteklediği, yetki verdiği kişinin sözlerini doğru çıkardığı, isteğini kendi isteği olarak gerçekleştirdiği, diğer insanların kabul ederek boyun eğdiği, erdeme ve ölümsüzlüğe kavuşturmaya, insanları yönlendirme yöneltme makamı) gül bahçesi, ne de yapraklandın, ne de bol yemişin var.
Yoksa bu, sur (Yeniden dirilişin başladığı zamanın) sesi mi haber veren, sur mu üfürüldü (Kıyamet süreci başladı mı)?
Toplumdan, İsrafil'in (Yok oluşun ve tekrar dirilişin) çağırış sesini işit.
Râzılık (Uygun bulan, benimseyen, isteyen, kabul edenlerin) çölündesin (Issız geniş yerdesin).
A mahşeri inkâr eden (Kıyamet günü dirilenlerin toplanacağı yere inanmayan), niceye (Ne zamana kadar) bir yaveler (Saçma sapan sözler) geveleyeceksin (Sözü tam olarak ve açıkça söylememekte devam edeceksin)?
Bugün sırları (Aklın erişemediği, açıklanamayan, çözülemeyen gizli şeyleri) yaymak helaldir (Dinin kurallarına uygundur) ona.
Şu solukla varlığı kabul ettik, Tanrı soluklarıyla var olduk.
A hoca, bunu unuttun mu?
Yoksa neredesin?
Cana da canlar (Dirilik, güç) katarsın, cihana da.
***
DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
1. İyi yaşadığımız günler ile dolu bu yaşamı, devlet sahibi büyüklerin sunduğu güzel kokulara ve besleyici bilgilere kolayca ulaşılabilen bu zaman parçasında yaşadığımız için mutluyuz.
İşte böyle yaren;
Şems Hazretlerinin vaktinde gelip sırlar saçtığını, Mevlana Hazretleri ile iki sevgili gibi buluştuklarını öğrendik, anladık.
*
RAVLİ