(Mevlana
Hazretleri aşkı anlatıyor)
5030.
Ne diye eğleşip (Oyalanıp) durursun?
Sıçra
(Yukarı ve ileriye atıl) yerinden, neden
elin-ayağın yok?
Bilmiyorsan
hüthütten (İnsan gibi konuşan kuştan) öğren
Süleyman’ın köşkünü.
*
Orda gizlice konuş onunla;
Sırlarını,
dileklerini söyle;
Süleyman,
bütün kuşların dillerini bilir.
A
kul (Sevgiyle bağlanan), söz yeldir (Esen rüzgârdır), gönlü dağıtır-gider, fakat dağınık
şeyleri topla diye buyuran odur.
Şu
ovadan kopup parlayan can zerrelerine (Aynı yolda olup
dağılan yol arkadaşlarına) bak;
Buradaki
şu denizi, birbirine çarpan şu gemileri seyret.
Azrâ'ya
(Sevilene) bak, Vâmık'ı (Seveni) gör, o ateşteki yaratıkları (Canlı
varlıkları) seyret.
Sevgiliye bak, âşığı gör, o padişahı, o
tuğrayı (Aşkta isim yapmışı) seyret.
İnci
(Şekil değiştirmeyen mücevher), o uçsuz-bucaksız
ummana (Okyanusa) düştü;
Fakat
ne gizlendi, ne ıslandı;
Ummandan
öylesine bir ateş çıktı ki orda her şey, hem yok sanki hem de var.
Mademki
vakit erken, yavaş yürü;
Mademki
gözün kapalı (Görme kuvvetin yok), lâf (Kulaktan duyma sözler) etme, yorulma, yukarıdan-aşağıdan
bahsedip durma.
Eğri
(Yanlışı gören, doğruyu görmezlikten gelen) akla
doğru (İstikametinde) gelirsen (İlerlersen) kazadan bir kindir (Gizli düşmanlık), belirir;
O
akıl da zaten inmeli (Felç olmuş) gibi,
yok-yoksul gibi olduğu yerde kala-kalmıştır.
Adamsan
şu denizde (Mana âleminde) tut soluğunu (Sıkıntılı duruma katlan, tahammül etmek, sabret, dayan);
A
gam (Üzüntü), bugün olsun-yarın olsun, bu gerek
sana.
Şu
inci (Şekli değişmeyen mücevher), denizden
utanır;
Zaten
suyun, toprağın yeri mi?
Aklın,
gönlün sözü mü olur?
Onlar
bu denizin köpüğü bile olamazlar.
***
DİVAN-I
KEBİR 5 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Şems
Hazretleri tanıyınca gönülden sevip yakınlaşmak için hızlı hareket etmek
gerektiğini, sırrımızı, dileklerimizi iletip dağılmış isteklerimizi bir araya
nasıl toplamamız gerektiğini öğrenip yardım etmesini istememiz gerektiğini
öğrendik.
2.
Şems
Hazretlerinin gözüyle sevene, sevilene, bakarak aşkın ateşini tanımamız,
doğruyu ve doğru davranan yüce kişilerin davranışlarını seyretmemiz gerektiğini
öğrendik.
3.
Şekil
değiştirmeyen mücevher olan Şems Hazretlerinin ölüm perdesiyle gizlendiğini,
ateş gibi kendini gösterdiğini, hem var hem yok konuma geldiğini öğrendik.
4.
Uygun
duruma kendimizi getirmediysek yavaş hareket etmemiz, gözümüzü büyük kişi
açmadıysa laf etmememiz, susarak beklemede olmamız gerektiğini öğrendik.
5.
Doğru
düşünmek için Mevlana Hazretlerinden doğru bakışı ve görüşü öğrenmemiz, sonra doğru olarak
bilgileri nasıl kullanmamız gerektiğini, bu çalışmalarda sabırla zorluklardan
kaçmadan son uca varıncaya kadar dirençli olmamız gerektiğini öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Bakışımızı,
görüşümüzü, bilgimizi, asil ve büyük olan Allah dostundan almazsak aklımızı
doğru kullanamayız,
Doğruluğu
önemsemeyenin kendiliğinden eğri yani kötü akıla doğru gideceğini, gizli
düşmanlıklara bulaşıp aklı işlemez duruma getireceğini, aklı felç edip
hareketsiz bırakacağını öğrendik, anladık.
*
RAVLİ