8 Mayıs 2019 Çarşamba

DİVAN-I KEBİR 5. CİLT 4890 İNCİ BEYİT


(Mevlana Hazretleri aşkı anlatıyor)

4890. Çünkü o amberler gibi kokan, amberler gibi siyah, karışık saçlar, aman vermez (Yardım edemeyecek) bir kazadır (İstem dışı veya umulmayan bir olay dolayısıyla bir kimsenin zarara uğraması).

A zamanın güzeli, şahı, ruhu sürdüğü zaman onun hileli ruhu, bir fayda vermez sana.

Burun bükmenin (Beğenmemenin, önem vermemenin), kedi gibi onu ısırmaya kalkışmanın ne faydası olur?

Secde et şu Ay gibi güzelin yüzüne karşı, İblis gibi baş çekme (Önde gitmeyi, önder olmayı isteme).

Sevgilinin yüzü, altı yandan da dışarıdır amma altı (Yukarı-aşağı-sağ-sol-ön-arka) yan da onun yüzünden ışıklarla dop-doludur.

Sevgili, bugün pek sarhoş;
Fitnelerle (Karışıklarla kargaşalarla) dolu, dertlere-elemlere (Acılara, üzüntülere, dertlere, kederlere) batmış-gitmiş.

Can, onun hem bezenmiş (Süslenmiş) olan, hem bezeyen (Süsleyen) güzelliğine karşı yüz binlerce şaşkınlığa dalmış (Düşünceleri dağılmış, karışmış, ne yapacağını bilemez duruma gelmiş).

Yeryüzü, aşktan çiçeklerle dolu;
Gökyüzü, gene aşktan yıldızlarla bezenmiş.

Sus da şarabını iç;
Titremeden de kurtul, korkulu yerlere düşmeden de.

Mademki lâ'l dudağın tembih (Bir şeyin belli biçimde ve yolda yapılmasını söyleme, bunu üsteleyerek hatırlatma, uyarı, uyarma) etti, gönlümüze bir lâ'l mühür vuralım.
                   ***
DİVAN-I KEBİR 5 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                        ***
Neler öğrendik;
·       Allah dostunun güzel kimse olduğunu, kendine sevgiyle bağlanan kişinin üstüne yapışmış kirlerinden, yoldan alıkoyacak kirlerden kurtaracak, temizlemek için davranışlarda bulunacağını, bunun için her türlü hareket edebileceğini bilmemiz razı olarak itiraz etmemek gerektiğini öğrendik.
·       İnsanın kendi kendisin göremeyeceği karanlık noktalarının olduğunu, kendisin kendisinin bunları sıradan görüp tanımlama yapamayacağını, aydın ve bilgi ile donanmış doğru sözlü kişinin açıkça söylemesiyle ortaya çıkacağını, böylece kişinin hoşuna gitmese de görebileceğini öğrendik.
·       Sevilen Allah dostunun Allah bilgisi ile donanmış olduğundan ve nurla baktığından olduğundan bizi bizden daha iyi göreceğini ve bileceğini öğrendik.
·       Allah dostunun yaptığı işe aklın tam anlayamayacağını, canın güzelliklerle donanmış olduğunu görüp şaşırıp kalacağını öğrendik.
                    *
İşte böyle yaren;
 Allah yolcusunun;
 Allah dostunun dudaklarından söylediği kıymetli sözleri kendine tartışılmayacak doğru sözler olarak kabul ederek başkaları ile bu sözleri paylaşmadan gerekeni yapması gerektiğini öğrendik, anladık.
                     *
RAV



Popüler Yayınlar