(Mevlana
Hazretleri aşkı anlatıyor)
4840.
A Ay (Karanlıkta kalanlara ışık veren), ne de güzelsin,
ne de güzel yüzün var;
A Ay, söyle hele, nerdensin (Hangi yerdensin) sen?
*
Aşkından berâtımız (Belgemiz) var;
Güzelim
şeker mi, şeker dudaklarından şekerimiz var.
Lâ'l
(Kırmızı taş gibi) dudağından bir zekât ver (Söz söyle) bize;
A Ay, söyle hele, nerdensin (Hangi yerdensin) sen?
*
A can Yûsuf u, esircinin elindesin;
Güzellikte-alımda
(Çekici güzelliği olan), seninle kıyaslanacak
kimsecik yok.
Bize
bir bak, çünkü tanırsın bizi sen;
A Ay, söyle hele, nerdensin (Hangi yerdensin) sen?
*
Şarabınla öylesine sarhoşuz ki kendimizden bir eser (İz,
işaret) bile bulamıyoruz.
Dayanamayız
amma gene de ışıdıkça ışı;
A Ay, söyle hele, nerdensin (Hangi yerdensin) sen?
*
Ağacının altında oturayım;
Gönül
çeken meyvelerini devşireyim;
Senin
yüzünden başka bir şey görmeyeyim;
A Ay, söyle hele, nerdensin (Hangi yerdensin) sen?
*
Senin şarabım içtiğimiz (Sözünü dinlediğimiz)
zaman, canımız, daha da aydın oluyor;
Kulağımız,
daha da iyi duyuyor;
***
DİVAN-I
KEBİR 5 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Şems
Hazretlerinin yüzünün nurlu olduğunu, sözünün de hiç insan kulağının duymadığı
Allah sözünü söylediği için şarap gibi insanı sarhoş ettiğini öğrendik.
2.
Şems
Hazretlerinin nurlu ışıklarına herkesin dayanamayacağını, yine de bu ışığı
Mevlana Hazretlerinin istediğini öğrendik.
3.
Mevlana
Hazretleri gönül yapısının inceliklerini Şems Hazretlerinden fazla zahmet
çekmeden aldığını, bizlere dağıttığını öğrendik.
4.
Şems
Hazretleri bir şey söylemese bile nurlu yüzünü seyretmenin büyük kazanç
olduğunu öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Şems Hazretlerine görmediği halde sevgiyle
bağlanıp dost bilenin canının daha aydın, kulağının daha iyi duyacağını
öğrendik, anladık.
*
RAVLİ