19 Mayıs 2019 Pazar

DİVAN-I KEBİR 5. CİLT 5000 İNCİ BEYİT


(Mevlana Hazretleri aşkı anlatıyor)

5000. Bana öylesine bir ateş saldın (İçime Allah’ı sevme ısısı ve doğruyu görme ışık kaynağı ile her şeyin bir olduğunu birbiriyle birleştirme amacı verdin) ki canım, yerlere döşendi;
Her taraf tüm ateş kesilince de yüzlerce şey, tek bir şey olur-gider, ne de hoş ya.

Gönder o aşk sâkisini (İnsan ruhuna Allah’ı sevdiren, Allah nuru saçan) de döndürt (Devamlı boşalan kadehi doldursun) ölümsüzlük kadehini;
Hem de öylesine döndürt ki dalgalanıp kavuşmamız yüzünden kadehini ayırt edemeyeyim şarabından.

Bu anlamı kapalı sözü sen söyle;
Âlemin tapı kıldığı Şemseddin'e de ki:
Bu yüce nükteyi (İnce anlamlı, düşündürücü ve şakalı sözü), yolu-yordamı güzel Tebriz'e sen götür.

Ada (İsim yapmaya)-sana (Tanınmaya), âra (Utanç duymaya)-namusa (Doğruluğa, dürüstlüğe) düşkün adam için can sakisi (İnsan canına Allah’ı sevdiren, Allah nuru saçan), sana diyor ki:
Bu çeşit kaba (Terbiyesiz, görgüsü kıt, nezaketsiz) ve ham (Kaba, toplum kurallarını bilmeyen, incelmemiş) kişiyi alma meclise.

Her işi yanlıştır, bir şeycik bilmez;
Bütün didinmesi, ya ad-san (Meşhur olmak, tanınmak) içindir, ya ekmek (Kazanç sağlamak) için;
Mademki senin canın olgun, al şu şarabı.

Kanımızı döküp kısas etmekle (Yapılan kötülüğü aynı biçimde uygulayarak cezalandırmadan)  helâs olacağını (Kurtulacağını) umma (İsteme, bekleme);
İleri gidenlerin, geri kalanların hatırı için öz sakini (Kimseyi rahatsız etmeyen, kızgınlık göstermeyen davranışını) bırakma.

Çek yücelik kadehini, feda et canını-malını;
Şu helâldir diye maskara etme (Gülünç duruma düşürme) kendini;
Haram (Din bakımdan yasak olan) şeye de şarap adını takma.

Addan-sandan (Tanınmak, meşhur olmak için) lâf edeni bırak;
Varsın, kendi çevresine tuzak ören kuş gibi patlasın derdinden.

Şu tuzakta, şu yem de, sevgilinin aşkından başla bir şey arama;
Ne gökten bahset, ne evden-barktan;
Tut ki evi-damı görmüş-geçmişsin.

Ş-k-r harflerine, kamıştan şeker deme;
Şekilden-sözden ibaret olana, diri kişiye verilen lâkapları verme, onu diri sayma (Vücudu yaşayan, ruhu ölmüş kişidir) .
                   ***
DİVAN-I KEBİR 5 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                        ***
Neler öğrendik;
1.    Şems Hazretleri her şeyi bir olduğunu, birliğe inanması gerektiğini, çok gözükenin birin tekrarı olduğunu görmesini ve anlaması için ve önemini kavraması için tevhid inancını Mevlana Hazretlerine önemsettiğini öğrendik.
2.    Bazı sırları aklın hemen anlamasının yanlış sonuçlara götürdüğünden, Allah dostu sırrı kime verecekse onu önce kendisinden geçirip (Sarhoş edip) aklını kullanamayacağı duruma getirip canına bu sırları koyduğunu, kişi bu sırları canının kontrolü ile aklına uygulatacağını öğrendik. 
3.    Sır sözün anlamı kapalı olan hoş sözler olarak söylendiğini öğrendik.
4.    Meşhur olmak veya kazanç sağlamak veya kaba nezaketi olmayan kişilerin topluluğa alınmadığını, ayakkabılarının ucunun dışarıya doğru çevrilerek nazikçe uygun olmadıkları anlatıldığını öğrendik.
5.    Topluluğa canı olgun, uygun kişilerin kabul edildiğini öğrendik.
6.    Yücelik elde etmek isteyenin canını ve malını bu yola adaması gerektiğini öğrendik.
7.    Yüceliğe doğru yol alacakların haram-helal ölçüsünden be baskısından kendilerini kurtarmaları, çünkü bunun kuvvetli ayak bağı olacağını öğrendik.
8.     Tanınmak, meşhur olmak, maddi kazanç sağlamak için söz söyleyenden hemen uzaklaşmak gerektiğini öğrendik.
9.    Bu yolculukta sevgili aşkından başka bir şey aramamak gerektiğini öğrendik.
                    *
İşte böyle yaren;
 Şekil ve sözden başka bir özelliği olanın diri olarak isim ve lakap vermemek gerektiğini öğrendik, anladık.
                     *
RAV



Popüler Yayınlar