Gece oldu;
Şu gönüldeki (Kalpte oluşa duyguların kaynağında) yanış (Isı ve ışık verecek konuma geçmesi) nedir acaba?
Sanıyorum ki tanyeri ağardı;
Gündüz oldu mu ki?
Aşkın gözüne ne gece sığar, ne gündüz.
Şu aşkın gözleri, gözleri nasıl da bağlıyor (Düşünce ve duygularını kendi istediği gibi görüp düşünmesini sağlıyor) .
*
ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI
Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982
*
Neler öğrendik;
Şiddetli muhabbet, çok sevmek, sevda, candan sevmek, Allah'a ve onun sevdiklerini, dostlarını sevmek olacağını öğrendik.
Bir insanın bir insana karşı sevgisi çıkarı veya cinsel arzuları dışında ise buna ilahi aşk dendiğini öğrendik.
Aşk ve muhabbetin kalpte olan duygularda olacağını ve çok kıymetli olduğunu öğrendik.
Aşkın nefsi terbiye edip, ahlakı güzelleştirdiğini öğrendik.
Aşkın insan kalbinde bir yakıcı ateş olup, kalpte Allah ve sevdiklerinden başka her şeyi yakıp yok ederek başka bir şey bırakmayacağını öğrendik.
Allah ve sevdiklerine aşık olanın sözü, işi, düşüncesi, doğru ve saf olacağını öğrendik.
Allah aşığının uyanık kalpli ve hatadan uzak durmaya çalışan olduğunu öğrendik.
Aşkın gözleri bağlayıp sevdiğinden başka bir şey görmez hale geleceğini öğrendik.
Aşkın olgunluk yolu olduğunu öğrendik.
Aşkın gönül güzelliğine, çalışmaya, olgunluğa, söz birliğine, gelişmeye, kendine dönmeyi, sözsüz anlatıma ulaştırdığını öğrendik.
Aşkın içimizdeki sayısı çok küçük dünyalarımızı büyük dünyaya bağladığını öğrendik.
*
RAVLİ
