(Mevlâna hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)
4800. Varlıkların faydaları, yoklukta görünür.,
Öyleyse beladan ağlayıp inlemek gerekmez.
Yeter, su(s).,
Yaylarından ok yiyedur..
Çünkü hüner (Beceri isteyen ustalık) azalmandadır, elbette çoğalırsın da.
Bana, kıvılcım gibi gülmeyi öğreten, şeker gibi gülüşüyle dünyayı cennete çevirdi.
Yokluktan da gönlü hoş bir halde gülerek doğdum ama, aşk, bir başka çeşit gülmeyi öğretti bana.
Herkese gamsız (Üzüntüsüz), mihnetsiz (Sıkıntısız) gülüşü göstereyim diye padişah bana, güneş gibi gamsız, pussuz (Görüş uzaklığını engellemeyen) bir gönül (Kalpte oluşan duyguların kaynağını) verdi.
Beni kırsalar bile sedefe benzerim, güler de gülerim.,
Zati bir genişliğe, bir üstünlüğe ulaşınca gülmek, ham (Olgun olmayan) kişilerin harcıdır (İşidir).
O her sabahın, her seher çağının canı, bir gece odama geldi de seher gibi gülmeyi öğretti bana.
Bulut gibi yüzüm ekşi ama içimden gülüyorum.,
Yağmur yağarken gülmek, şimşeğin adetidir.
Potayı ocağa vurdun mu kızıl altını seyret de ateşte taşın nasıl güldüğünü gör.
Altın ateşte güler de sana der ki:
Kalp (Sahte, düzme, geçmez) değilsen zarar ettiğin vakit gül.
***
DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİNHAZIRLAYAN: ABDULBAKİ GÖLPINARLI KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
Kullanma yetkisinde olduğumuz her ne ise iyi sonuçlarını yetkinin elimizden alındığı zaman görebileceğimizi öğrendik.
Önemli, değerli, yararlı olan yetkimizi doğru kullanıldığında bu yetkilerin kaybolmayacağını, kendisini göstereceğini öğrendik.
Başımıza gelen olumsuzluklarda ağlayıp inlemenin zorunlu olmadığını, kabul edip yapılması icap eden her ne ise yapmak gerektiğini öğrendik.
Varlıklı olan kişinin çokluk istediğinden her yandan hedef alınıp yaralanacağını, yokluktan vazgeçip azlığa yönelenlerin beceri isteyen ustalığa sahip olarak hedef olmaktan çıkacaklarını öğrendik.
Kalpte oluşan duyguların kaynağı doğuştan veya sonradan hoş hale getirmiş olanların, aşkla başka bir çeşit gülmeyi, mutlu, sevinçli zaman geçirmeyi, eğlenmeyi, hoşça vakit geçirmeyi kazanacağını, bunu Mevlana Hazretlerinin üzüntüsüz, sıkıntısız, görüşü kuvvetlendiren öğretisinden öğrenmemiz gerektiğini öğrendik.
Olgun olan kişiyi kırıp dağıtsalar bile her bir parçasının olgunluğu kaybolmayacağını, hamlık görülmeyeceğini öğrendik.
Şems Hazretlerin seher çağı Mevlana Hazretlerinin odasına gelip insanı gençleştiren, diri tutan gülmeyi öğrettiğini öğrendik.
İnsanın yüzü gülmese bile Mevlana Hazretleri gibi içinin mutlu, sevinçli zaman geçiren, eğlenen, hoşça vakit geçiren olması gerektiğini öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Sahte ile hakiki değerin insanın başına gelen yakıcı olay ve durum karşısında ham veya olgun tepkiler vermesiyle, ağlayarak veya gülerek kabullenmsiyle göstereceğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ
