(Mevlâna hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)
4820. Önce ayağını pislikten çekip çıkarmak, ondan sonra da boyuna göre bir zıbın (Kolsuz giysi) biçmek gerek.
Delik delmeyi biliyorsan padişahın sarayını del.,
Bir evden birşey çalacağın vakit de bari inci çal.
İncinin alemetlerini (Özelliklerini) söyledim ama ne yapayım?
Köstebek(Gözleri hiç görmeyen) bakıp seçmeyi bilmiyor ki.
İşte buracıkta gökyüzünün kendilerine kul-köle (Sevgiyle bağlanıp karşılıksız hizmet eden) kesildiği yıldızlar;
İşte buracıkta aklı çadır edinen (Esen rüzgâraın etkilemeyeceği korunakta) perde altına girmiş (Gizlenmiş) erler.
Düşünce gibi her gönül (Kalpte oluşan duyguların kaynağı), konaklarıdır, yurtlarıdır.,
Güneş gibi onların orduları da her eve girer.
İlk bakışları dünyayı diriltir;
Ondan sonraki bakıştan, zati hiçbir bakışa sığmaz.
Hey gidi-hey..
Nice geceler var ki onların ateşi yüzünden nara atarak, oynaya-oynaya
üzerlik gibi yanmış-yakılmışım, kapılarında sabahı etmişim-gitmiş.
Onlardan bir koku alamıyosan benim cüzülerimi (Küçük parçalarımı) kokla.,
Gönlüm de onların (Allah dostlarının) amber (Güzel) kokusunu veriyor, canım da.
Beynin pek kuru da koku alamıyorsan boş koy yere de onların teru (Çok) taze düşüncelerini elde et, onların lütfuna (İyiliğine, yardımına) eriş.
Zati (Zaten) canlılarla bitkilerin yaşı, kurusu da nedir ki?
Bitkiyi de bırak, hayvanı da;
Analar olan yeryüzünü de.
***
DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİNHAZIRLAYAN: ABDULBAKİ GÖLPINARLI KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
Kendimizi yaptığımız veya bulunduğumuz pis ortamdan çıkarmamız, bu tür hareketleri yapmamamız, geri dönmemiz gerektiğini öğrendik.
Yapacağımız iş her ne ise yüksek seviyede olmasına dikkat etmemiz gerektiğini öğrendik.
Mevlana Hazretlerinin inci kelimesi ile eritilip şekil değiştirmeyen mücevher, her zamanda geçerli hakikati olduğu gibi gösteren sözler olduğunu öğrendik.
İnci ile boncuğu birbirinden ayıt edemeyene köstebek gibi bakıp görmeyen, hakikatini ve önemini kavrayamayana dendiğini öğrendik.
Yıldızların, zamanın, mevsimlerin etkisinden Allah dostlarının bakış etkisinin çok daha güçlü olduğunu, engel tanımadığını öğrendik.
Mevlana Hazretleri bizim göremediğimiz Allah dostlarını seyrederek, yaptıklarını görerek, kokularını duyacak kadar yakınlaşarak çok geceleri heyacanla geçirdiğini öğrendik.
Beynimizin Allah dostlarının kokusunu alamıyorsak secde ederek, Allah’a yalvararak çok taze düşüncelerinin ulaşmasına engel olan perdelerin açılıp onların çok taze düşüncelerini elde etmemiz, iyiliklerine ve yardımlarına kavuşmamız gerektiğini öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Bitkilerle hayvanlarla ve onların durumlarıyla ilgilenmeyi bırakıp Allah dostlarını bulmaya çalışmamız gerektiğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ
