(Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerini
anlatıyor)
620. Söyleyin kimdir bu ki varlık âleminde ondan (Allah’tan) başka kimsecikler yok;
Bir padişah ki kalkmış, kapıcısının kapısına gelmiş.
Kimdir bu ki böyle bir kerem (Soyluluk, ululuk, büyüklük, asalet) sofrasını açmış
gene;
Güle-oynaya dostları çağırmaya gelmiş.
Elinde, yok - yoksul kişinin önünü-sonunu
yapıp yıkan alın yazısı bir kadeh (Olanları görecek
ekranı) yapan var;
Bir kadeh ki içindeki üzüm suyundan renk gelmiş hünnaba (Kabuğu kırmızı-kahverengi arası renkli meyve) bile.
Bütün gönüller tir-tir titremede,
bütün canlar sabırsız;
O titreyişin bir zerreciği de cıvaya düşmüş.
Kula gösterdiği o yumuşaklık, o
lütuf (Önem
verilen, sayılan birinden gelen iyilik ve yardım) var ya hani:
İşte o yumuşaklıktan, o lütuftan bir parçacığı da sincap postuna nasip olmuş.
Aşkın kuruluğu-yaşlığı olan o
feryattan-iniltiden, o gözyaşından bir ıslak nağme de dolaba (Su değirmeninin dönüşünden çıkan sese) verilmiş.
Aşkın koltuğunda bir deste
anahtar var;
Kapıları açmaya gelmiş.
A gönül kuşu, avcı kanadını
kırdıysa gam yeme:
O tüy, mızrap olmuş;
Kurtulur artık gönül kuşu tuzaktan.
Sus, görünür örnekler göstermek,
edebe aykırıdır;
Yoksa edeplere alt bahisler kulağına değmedi mi senin?
Bütün varlık âleminden seçtiğimiz
güzel, biz seni seçmişiz, sende tutmuş, bizi bırakmışsın da kendine dalmışsın,
kendine bakmadasın.
***
DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
1. Varlık âleminde Allah’ın tek olduğunu, yarattığı âlemdeki kullarının yanına gelip asilliğini, büyüklüğünü göstermek için sofrasını açtığını öğrendik.
2.
Allah’ın
kullarının önünü-sonunu yapıp-yıkan alın yazısını gösteren kadehin olduğunu,
dostlarına renk verecek içeceğin içinde olduğunu öğrendik.
3.
Allah’ın
yumuşak davranıp kullarının yanına gelmesiyle bütün gönüllerin titrediğini
öğrendik.
4.
Allah’a
aşık olana anahtarlar verdiğini, gizli kapıları, sır kapılarını açacak
anahtarlar olduğunu öğrendik.
5.
Dünya
yaşamından zarar gören aşığın üzülmemesi gerektiğini, çok kuvvetlenip
tuzaklardan kurtulacağına öğrendik.
6.
Çok
görünür örnekler vererek inandırmak edebe aykırı olduğunu, inananın yaşayarak
göreceğini öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Allah’ın yarattıkları güzellerden bir güzeli olan Şems Hazretlerini seven Mevlana Hazretleri sevdiğinin kendisinden ayrı olmasından üzüldüğünü öğrendik, anladık, öğrendik.
*
RAVLİ
620. Söyleyin kimdir bu ki varlık âleminde ondan (Allah’tan) başka kimsecikler yok;
Bir padişah ki kalkmış, kapıcısının kapısına gelmiş.
Güle-oynaya dostları çağırmaya gelmiş.
Bir kadeh ki içindeki üzüm suyundan renk gelmiş hünnaba (Kabuğu kırmızı-kahverengi arası renkli meyve) bile.
O titreyişin bir zerreciği de cıvaya düşmüş.
İşte o yumuşaklıktan, o lütuftan bir parçacığı da sincap postuna nasip olmuş.
Kapıları açmaya gelmiş.
O tüy, mızrap olmuş;
Kurtulur artık gönül kuşu tuzaktan.
Yoksa edeplere alt bahisler kulağına değmedi mi senin?
***
DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
1. Varlık âleminde Allah’ın tek olduğunu, yarattığı âlemdeki kullarının yanına gelip asilliğini, büyüklüğünü göstermek için sofrasını açtığını öğrendik.
İşte böyle yaren;
Allah’ın yarattıkları güzellerden bir güzeli olan Şems Hazretlerini seven Mevlana Hazretleri sevdiğinin kendisinden ayrı olmasından üzüldüğünü öğrendik, anladık, öğrendik.
*
RAVLİ