DİVAN-I KEBİR 7. CİLT 600 İNCİ BEYİT

(Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)
                                               
600. Sen Tanrı şaraplarından koca bir sağrak (Büyük kadeh) doldur da sun;
Tabiat (Doğaya zevki olan) erlerini araya sokma.
 
Önce o sağrağı (Büyük kadehi) sonradan meydana gelen nefse sun da artık masal söylemesin, hikâyeden söz açmasın.
 
Söz bağlandı mı bir sel gelir ki ne varlıktan bir iz görebilirsin artık, ne mekândan.
 
Tebrlz'li Tanrı Şems'i ne biçim bir ateş yalımlandırdı (Alevlendirdi)... Aşk olsun, ne de ateş;
Alkış, ne de yalım.
 
Kimdir bu o meyhaneciden böyle sarhoş gelen?
Ya sevgilidir, ya sevgilinin kucağından gelmiştir.
 
Ya can güzelidir, yüzündeki peçeyi açmış;
Yahut da Mısır Yusuf u'dur, pazardan gelmiş.
 
Ya Zühre’yle Ay'dır, birbirine karılmış, birleşmiş;
Yahut da yürüyen selvidir, gül bahçesinden gelmiş.
 
Ya Hızır'ın kaynağıdır, bu yana akmış;
Yahut da bizim hoş türkümüzdür, Bulgar ülkesinden gelmiş.
 
Ya avlanan Hakanın külahının kösesindeki mücevherdir, parıldamakta;
Tatar ülkesi ceylanını istemeye gelmiş.
 
Ya deniz gönüllü sakimiz (İnsan ruhuna Allah’ı sevdiren, Allah nuru saçan) meclis kurmuştur yahut da kantarlarla mezeler, şekerler gelmiştir.
                         ***
DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                        ***
Neler öğrendik;
1.    Aşığa Tanrı şarabından verip sıradan insandan ayrı tutmasını sağlamak gerektiğini öğrendik.
2.    Aşktan sonra gelen nefse Tanrı şarabı sununca,  masal söylemekten, hikâyeden söz açmayacağını öğrendik.
3.    Çok değerli söz ile gerçek ortaya çıkınca sözün bağlanacağını, artık bir söz daha söylenemeyeceğini öğrendik.
4.    Şems Hazretlerinin aşk ateşini alevlendirdiğini, beğenilen ateş ve alev oluşturduğunu öğrendik.  
            *
İşte böyle yaren;
Şems Hazretlerinin Allah’ın güzelliklerinin üstünde görünen bir Allah dostu olduğunu öğrendik, anladık.
                     *
RAVLİ