(Mevlana Hazretleri
Şems Hazretlerini anlatıyor)
2850. Kulağımıza O (Allah) söyledi mi bütün sözler, arı uğultusuna döner.
Duraksız bir durak gösterdi mi
bize, gökyüzü, örümcek ağı kesilir adeta.
Güneş, bütün dünyayı kaplamıştır;
Ne de kördür hani, hangisi diyen kişi.
Fakat bunaldı mı insan, ondan (Allah’tan) başkasını çağırmaz;
Ama dertten kurtuldu mu?
Her çer-çöpe o (Allah) der, ad takar-durur.
İşkence gerektir, çünkü
hırsızdır (Başkasının malını çalandır) insan,
Yumuşaklıkla, güzellikle ikrar
etmez (Doğruyu söylemez).
Bari sen de hırsızını şişle (Ucu sivri demiri sapla, batır);
Biliyorsun ki kadehi (Her şeyi gösteren) çalmıştır o.
Tebrizli Şems’in yardımlarıyla
pekiyi bir hale gelir, aşka, sevdaya düşer.
Sus bırak Farsçayı da Arapça
söyle, göçmeyi (Ölmeyi), benim ömrüm istedi,
onlar değil.
Senin cilvelerinle (Hoşa giden davranışlarınla) gözümü açtım;
Senin işvelerinle (Gönül çelen, hoş, atlatıcı davranışlarınla) işim,
altına döndü.
Sensin (Şems
Hazretleri) güneş;
Bense ham (Olgunluğa ulaşmamış) bir meyveyim sanki
Her solukta işvelerinle (Gönül çelen, hoş, atlatıcı davranışlarınla) biraz daha
olmadayım (Yetişmekteyim, olgunlaşmaktayım).
***
DİVAN-I KEBİR 6 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
1.
Allah kulunu
huzuruna çağırdığı zaman; bu davet için yola çıkan yolcuya sayısız tuzak
kurulacağını, bu yoldan vazgeçirmek için engeller konacağını öğrendik.
2.
Şems
Hazretlerinin yardım etmesi, yol göstermesi, yolu aydınlatması, hileleri,
engelleri etkisiz hale getirmesi ile Allah’ın bu davetine kazasız-belasız ve
hızlı bir şekilde ulaşılacağımızı öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Şems Hazretlerini tanıyan yardımını alan Mevlana
Hazretlerinin aşka düştüğünü, sözleri bırakıp onunla geçirdiği samimiyetle
olgunluğun duruğuna ulaştığını öğrendik, anladık.
*
RAVLİ