(Mevlana Hazretleri
Şems Hazretlerinin ayrılışını anlatıyor)
310 0. Ağlaya-inleye o yola
koyulunca sen gökyüzü ağladı, Ay, yüzünü yırttı.
Gönlüm kan kesildi:
Ne bileyim de ne sorayım?
Sen söyle, bari uyanık mı gittin?
Mademki gittin, tertemiz erlerin
sohbetini mi seçtin;
Yoksa mahrum mu kaldın, inkâr
ederek mi gittin?
Ne oldu o tatlı-tatlı cevapların?
Sustun, söz söylemekten vazgeçtin.
Bu ne biçim dağdır, bu ne biçim
hasret?
Ansızın tuttun, yolcular gibi yola
düştün, gittin.
Nereye gittin ki izinin tozu bile
belirmiyor;
Bu sefer gittiğin yol, ne de
kanlarla dolu bir yol.
Yaratılıştan gevşek, sünepe (Kılıksız ve uyuşuk, sümsük, pısırık, miskin) olan
kişi, kimsenin sağlığını, hoşluğunu istemez.
Hasetçilere (Kıskanç, günücüye) kaptırma eteğini:
Onlar aşağılara çekerler seni.
Bütün varlık âleminde, haset (Kıskançlık) gibi, adamın hem kendine, hem başkalarına
en fazla ziyan veren bir şey yoktur.
Kendine gel:
Hasetçilerin (Kıskançların) gönüllerini de kır, tuzaklarını da:
Yoksa kendi bahtının belini
kırarsın (Şansını, talihini kapatırsın).
***
DİVAN-I KEBİR 6 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
1.
Şems
Hazretlerinin ani gitmesi ile hem yüzünü görmekten, sözlerini dinlemekten,
sorularına cevap alamamaktan Mevlana Hazretlerinin üzüldüğünü öğrendik.
2.
Yaratılıştan
gevşek, sünepe (Kılıksız ve uyuşuk, sümsük, pısırık,
miskin) olan kişi kardeşimiz, çocuğumuz olsa bile sağlıklı olmamızı hoş
olmamızı istemeyeceğini bilmemiz uyanık ve hazırlıklı olmamız gerektiğini
öğrendik.
3.
Kıskançlık
kişinin kendisi yükselemediği için en yakın çevresindekiler dâhil herkesin
değerini düşürmeye çalışacağını öğrendik.
4.
Kıskanç kişinin
bir başkasının üstünlüğüne ya da etkisine
dayanamayacağını öğrendik.
5.
Kıskançlığın bilgisizlikle doymazlığın toplamından meydana
geldiğini öğrendik.
6.
Kıskançlığın
korunmak ve sürdürülmek dileğe bağlı olan bir çeşit korku
olduğunu öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Kıskanç olanın gönlünün isteklerle kirlendiğini, hakka
ve Hakkın tavsiye ettiği iyiliğe yönelmekten kaçındığı için gönüllerini kırmak
gerektiğini, kurdukları tuzakları param parça etmemiz gerektiğini öğrendik,
anladık.
*
RAVLİ