(Mevlana Hazretleri
Şems Hazretlerini anlatıyor)
3160. Ne diye geri geleyim, ne
söyleyeyim?
Gittim ben, yedi denizin ardına
gittim, a efendi (Buyruğu yürüyen, sözü geçen, görgülü,
nazik, kibar kişi).
Ne de şaşırdım-kaldım;
Ne de düşmanların dilekleri (Diledikleri) hale düştüm;
Sen merhamet et a Tanrı, a
efendi.
Korkup duruyorum;
O rahmet gelecek, gelecek ama
beni yerimde bulamayacak a efendi.
Efendi dedim ona, nedir bu
yaptığın?
Bu sözü söyledim, söyleyeceğim de
a efendi,
Ettiğin ahitler (Antlaşmalar), peymanlar (Yeminler)
nereye gitti;
Cana benzeyen o emaneti ne
yaptın?
Aşk oyununda ne diye gevşek
davrandın kuşların o tez canlılığı ne oldu?
Âşıklık neşesi, gizli bir
definedir ne yaptın o gizli defineyi, ne yaptın?
Önceden benimle bir ahdin (Antlaşman) yok muydu?
Gel, otur da söyle, ne yaptın o
ahdi (Antlaşmayı)?
Ne diye önümüze böylesine bir
bulut germedesin (Görmemi engellemedesin)?
Öyle bir güleç güneşi ne yaptın?
Ettiğin ahit, peyman (Yemin, and) ne oldu?
Verdiğin söz, ettiğin yemin
nerelere gitti?
***
DİVAN-I KEBİR 6 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
1.
Mevlana Hazretlerinin
Şems Hazretlerinin özlemine devam ettiğini, eski günleri ve verilen sözleri
hatırına getirdiğini öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
1.
Şems
Hazretlerinin kendisini göstermeyerek Mevlana Hazretlerinin özlem yoluyla pişmesini
yani daha da olgunlaşmasını sağladığını öğrendik, anladık.
*
RAVLİ