(Mevlana Hazretleri
Şems Hazretlerini anlatıyor)
2890. Bu ayda (Oruç ayında) dualar kabul olur;
Oruçlunun ahı (Candan ettiği duası), gökleri deler.
Oruç kuyusunda (İçinden çıkılamayan durum veya yerde) sabreden (Olacak veya gelecek bir şeyi telaş göstermeden bekleyen)
kişi, Yusuf gibi aşk Mısır’ına (Ülkesine) sahip
olur.
A sahur yiyen söz (Gün doğmadan önce yemek yiyip oruç tutmaya hazırlanan
konuşmayı da bıraksın), sus artık da orucu anlayanlar (Bir şeyin ne demek olduğunu, neye işaret ettiğini her yönüyle
önemseyenler), hoşlaşsınlar (Orucun zevkinden
birbirinden hoşlansınlar) oruçtan.
Gel ey Şemseddin, a Tebriz'in
övündüğü er, oruç askerinin başbuğu sensin.
Tanrım, çalgıcılara bal ver;
Çalgıya bir iyice vurmaları için
demirden el ihsan et onlara.
Ellerini, ayaklarını aşka
vakfettiler;
Sen de onlara doğru eller ver,
doğru ayaklar ihsan et.
Kulaklarımızı haberlerle doldurdu
onlar;
Sen de onlara, padişahı gören bahtlı gözler ver.
Güvercinler gibi aşkla
inliyorlar, dem çekiyorlar;
Sen de lütfunla (Büyüklüğünün gereği
iyilik yap) sağlam yuvalar ver onlara.
Seni övüşle kulaklarımızı hoş bir
hale getirdiler;
Sen de onlara hoşluk ver, aferin de,
yaşasınlar.
Nağmelerle ciğerlere su
serptiler;
Sen de Kevser havuzundan arı-duru
(Tertemiz) su ver onlara.
Sustum a kerem (Büyüklük, asalet) sahibi;
Zaten sana, şöyle yap, böyle et
demeye ihtiyaç yok ki.
Gel, gönlünü dertlerle dolu
gönlüme koy;
Yanağını, sararıp solmuş
yanaklarıma daya.
Güneşsin sen (Şems Hazretleri), âlem (Dünya),
senin yüzünden sıcak;
Bir hararet de şu benim soğuk ahıma
(Candan duama) ver.
Bütün gönüllerin sevgisi, senin
zarındır (Tavla oyunundaki zar);
O zarı al da şu benim dertli heva
ve heves tavlama at.
Her erkeği, her kadını aciz eden
o mucizeyi, benim düşmanımın karşısında göster.
Ne şart koşarsan koş, kabul
ederim ben;
Yalnız sen de haddime (Katlanma sınırıma), takatime (Yapabilme,
başarabilme gücüme) göre şart koş.
(Padişahın
verdiği elbiseyi) Giyip de savulun, padişah geliyor demem (Yolunu açmak için önde giden olmak) için lütfunun (Büyük kişiden gelen iyilik, yardım) külahını (Şapkasını) başıma giydir (Tam
yetkili yap).
Denizden kopardığın tozu, savur
da çevreme yolla, o tozun içine al beni.
Sarhoş kafa, öyle her şarapla
dönmüyor;
Alıştığım şarabı (Tanrı şarabını) getir, sun (İkram
et) bana.
A benim çok söyleyenim, sus;
Sözü, eşi bulunmaz, tek
padişahımın önüne koy gitsin.
***
DİVAN-I KEBİR 6 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
1.
Ramazan ayında
oruç tutmaya Allah’ın çok önem verdiğini, bu ayda duaların kabul edildiğini,
oruç saatine kadar susmamız gerektiğini öğrendik.
2.
Şems
Hazretlerinin oruç tutanların lideri olduğunu Mevlana Hazretlerinden öğrendik.
3.
Allah
dostlarının ortamında çalgıcıların âşıklara heyecan verdiğini öğrendik.
4.
Mevlana
Hazretleri Şems Hazretlerinin asilliğini, büyüklüğünü, soyluluğunu, Allah’tan
yetkiler ile donanmış etkili kişi olduğunu görmesi ve anlaması ile Şems
Hazretlerinin tüm isteklerini yapmak için kendisini hazırladığını ve feda
ettiğini öğrendik.
5.
Mevlana
Hazretleri Şems Hazretlerinin ilahi sözleriyle sarhoş olmayı sevdiğini ve
istediğini öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Büyük, asil, soylu birinin bulunduğu ortamda susup
onun konuşmasını dinleyerek yarar sağlamamız gerektiğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ