(Mevlana Hazretleri
Şems Hazretlerini anlatıyor)
3090. Tebrizli Şemseddin'in
aşkından başka hiçbir şeyin zerre kadar değeri yoktur bence.
Yazıklar olsun a sevgili,
aramızdan birçok dertlerle, bir hayli hasretlerle (Özlem
duyduracak şekilde) gittin.
Çok insaf (Acımaya, vicdana veya mantığa dayana adalet) diledin (Dilekte bulundun), çok yalvardın ama ne fayda;
İnsaf etmeyen, aman vermeyen buyrukla
geçtin gitti.
Her yana koştun, çare aradın,
düzenler düzdün;
Fakat bir çare bulamadın, çaresiz
bir halde gittin.
Güllerle dopdolu kucağın, o Ay (Etrafa aydınlık veren) yüzün ne oldu?
Nasıl oldu da hor-hakir (Aşağı, değersiz, önemi olmayan) bir halde yeraltına
gittin?
Dostların halkasından çıktın,
seninle düşüp kalkanların arasından kalktın da toprak altına karıncalarla
yılanların arasına gittin.
Ne oldu o nükteler, ne oldu o
sözler;
O sırları bilen akıl ne oldu?
Elimizi tutan o eller ne oldu?
Ne oldu o gül bahçesine giden
ayaklar?
Naziktin, güzeldin, insanları
elde ederdin;
Şimdiyse tuttun, insanları yiyen
toprak içine gittin.
Ne biçim bir düşünceye daldın da
uzun, sapa, bozuk bir yola düştün böyle?
***
DİVAN-I KEBİR 6 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
1.
Allah’ın
gönderip tanıttığı dostu Şems Hazretlerini Mevlana Hazretlerinin Allah’a olan
aşkının yansıması olarak görüp, taşıdığı değerlerle, sırlara hayret edip her
görüşte aşkının yoğunlaştığını olduğunu öğrendik.
2.
Şems Hazretlerinin habersiz ayrılığı ile
Mevlana Hazretlerinin özlemle her yerde aradığını, bulamadığını, ölüp toprak
altına gittiği düşüncesine vardığını öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Şems Hazretlerinin öldüğü düşüncesini yanlış düş yolu
olarak gördüğünü, çaresizlikten bu şekilde düşündüğünü öğrendik, anladık.
*
RAVLİ