6 Ağustos 2020 Perşembe

DİVAN-I KEBİR 6. CİLT 2930-2940 İNCİ BEYİT


(Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)

2930.  Vakit geçti, ığıl – ığıl (Yavaş-yavaş akan) yağmur yağıyor;
Haydin dostlar, evlerinize gidin, evlerinize.

Kuzgunlar (Karga) gibi niceye bir şu yıkık yuvalarda mahrum bir halde kalıp duracaksınız?

A gönlü aydın dostlar;
Acele edin, bütün körlerin inadına evlerinize koşun.

A gamlara (Üzüntülere) dalmış ayık (Sarhoşluğu veya baygınlığı geçmiş) akıllı (Gerçeği iyi gören ve ona göre davranan kişi);
Yer - yer gönlümüzü bulandırma bizim.

Niceye bir şeytana âşık olup (Kötü düşünceli, kötü niyetli, kurnaz kişiyi çok değer verip seveceksin) duracaksınız;
Bir de tutmuş, şeytanlara huri adını takmışsınız.

Sen buğdayı gördün de harmanı görmedin;
Yuvadan yuvaya gidip gelen karıncalar da bu haldedir.

A dostum, nasıl, neden deme:
Vazgeç hayvanlarla yayım-yayım otlamaktan.

O evde neşe var, sema var, sünnet düğünü var;
Fakat temizlere mahsus (Özel).

Tebrizli Şemseddin, çırılçıplak (Üzerine toplumun giydirdiği değerleri taşımayan, kendini hür etmiş) kişilere evler-köyler kurmuştur.

A yolu sapıtanlar, a yanlış yol tutanlar, padişahlar padişahı, sizi geriye çağırmada.

Padişahlar padişahı, siz bizimsiniz diyor;
Haydin, a tanınmış çavuşlar, gelin kapımıza.

Daimi diri olan, boyuna tedbir ve tasarrufta bulunan Tanrının kapısında, seher çağları dua etmek hoştur.

• Evveline evvel olmayan (Allah’a götürecek) ipe ulaşın;
Sarılın Tanrı'nın eteğine.

* Yusuf gibi kuyudan, zindandan çıkın da Mısır aziziyle beraber olun.

A gönül, vakit gecikti, eve dön;
Çünkü Türk, gece vakti ansızın çadıra geliverir.

Hadi, saki (İnsan ruhuna Allah’ı sevdiren, Allah nuru saçan) belini bağladı şimdi;
Hadi, o gönül dileği güzel, sevgiyle sarhoş şimdi.
*
Demir, son-ucu, mıhladıza (Mıknatıza) gelir;
Saman, şüphe yok ki kehribara koşar.

Gökyüzü, feryattan, ah-tan (Dualardan) bunaldı da gök kapılarını açtılar şimdi.

A dostum, gölge gibi secdeler ederek gel ki bu gece o Ay, minbere çıktı.

Gerçi görünüşte bir surete bürünmüştür (Varlığın herhangi bir görünüşe, kimliğe girmiştir);
Fakat eşitlerden (Aynı düzeyde), örneklerden münezzehtir o (Benzeri yoktur).

Can haznesi gibi evin bucağına geldi;
Çulha (El tezgâhında bez dokuyan kimse) gibi çevresini dokuyup duruyorum.
                      ***
DİVAN-I KEBİR 6 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                        ***
Neler öğrendik;
1.    Asıl evimizin gönül evi olduğunu gönül dostlarının toplandığı eve doğru gitmemiz gerektiğini öğrendik.
2.    Sana kendini güzel gösterene değil, güzel olanın yanına gitmemiz gerektiğini öğrendik.
3.    Her şeyin bir yerden geldiğini ve bir yerde toplanacağını, insanların toplandığı yerde toplanmamız gerektiğini öğrendik.
4.    Şems Hazretleri kendini toplumun yanlışlarından temizleyenlere temiz evler kazandırdığını öğrendik.
5.    Şems Hazretleri ayırt etmeksizin yanlış yolda gidenleri kendisine çağırdığını, sahiplendiğini, kendisinden saydığını öğrendik.
6.    Karanlıkta ve çaresiz kalmışlara Allah’ın kurtuluş ipini gösterdiğini öğrendik.
7.    Dua kapısının açık olduğunu, seher çağı duaların geri çevrilmediğini öğrendik.
8.    Nasibi olanın görünmeyen bir çekimle gölge gibi yerden ilerleyerek kendisini çeken ile buluştuğunu öğrendik.
                    *
İşte böyle yaren;
Allah’ın tek olduğunu, her şekle girebileceğini, eşi ve benzerinin olmadığını, hiç beklemediğimiz bir anda ziyarete gelebileceğini, gönlümüzü bu ziyarete hazırlamamız gerektiğini öğrendik, anladık.
                     *
RAV


Popüler Yayınlar