(Mevlana Hazretleri
Şems Hazretlerini anlatıyor)
2930. Vakit geçti, ığıl – ığıl (Yavaş-yavaş akan) yağmur yağıyor;
Haydin dostlar, evlerinize gidin,
evlerinize.
Kuzgunlar (Karga) gibi niceye bir şu yıkık yuvalarda mahrum bir
halde kalıp duracaksınız?
A gönlü aydın dostlar;
Acele edin, bütün körlerin inadına
evlerinize koşun.
A gamlara (Üzüntülere) dalmış ayık (Sarhoşluğu
veya baygınlığı geçmiş) akıllı (Gerçeği iyi
gören ve ona göre davranan kişi);
Yer - yer gönlümüzü bulandırma
bizim.
Niceye bir şeytana âşık olup (Kötü düşünceli, kötü niyetli, kurnaz kişiyi çok değer verip
seveceksin) duracaksınız;
Bir de tutmuş, şeytanlara huri
adını takmışsınız.
Sen buğdayı gördün de
harmanı görmedin;
Yuvadan yuvaya gidip gelen
karıncalar da bu haldedir.
A dostum, nasıl, neden
deme:
Vazgeç hayvanlarla
yayım-yayım otlamaktan.
O evde neşe var, sema var, sünnet
düğünü var;
Fakat temizlere mahsus (Özel).
Tebrizli Şemseddin, çırılçıplak (Üzerine toplumun giydirdiği değerleri taşımayan, kendini hür
etmiş) kişilere evler-köyler kurmuştur.
A yolu sapıtanlar, a yanlış yol
tutanlar, padişahlar padişahı, sizi geriye çağırmada.
Padişahlar padişahı, siz
bizimsiniz diyor;
Haydin, a tanınmış çavuşlar,
gelin kapımıza.
Daimi diri olan, boyuna tedbir ve
tasarrufta bulunan Tanrının kapısında, seher çağları dua
etmek hoştur.
• Evveline evvel olmayan (Allah’a götürecek) ipe ulaşın;
Sarılın Tanrı'nın eteğine.
* Yusuf gibi kuyudan, zindandan
çıkın da Mısır aziziyle beraber olun.
A gönül, vakit gecikti, eve dön;
Çünkü Türk, gece vakti ansızın
çadıra geliverir.
Hadi, saki (İnsan ruhuna Allah’ı sevdiren, Allah nuru saçan)
belini bağladı şimdi;
Hadi, o gönül dileği güzel,
sevgiyle sarhoş şimdi.
*
Demir, son-ucu, mıhladıza (Mıknatıza) gelir;
Saman, şüphe yok ki kehribara
koşar.
Gökyüzü, feryattan, ah-tan (Dualardan) bunaldı da gök kapılarını açtılar şimdi.
A dostum, gölge gibi secdeler
ederek gel ki bu gece o Ay, minbere çıktı.
Gerçi görünüşte bir surete bürünmüştür
(Varlığın herhangi bir görünüşe, kimliğe girmiştir);
Fakat eşitlerden (Aynı düzeyde), örneklerden münezzehtir o (Benzeri yoktur).
Can haznesi gibi evin bucağına
geldi;
Çulha (El
tezgâhında bez dokuyan kimse) gibi çevresini dokuyup duruyorum.
***
DİVAN-I KEBİR 6 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
1.
Asıl evimizin
gönül evi olduğunu gönül dostlarının toplandığı eve doğru gitmemiz gerektiğini
öğrendik.
2.
Sana kendini
güzel gösterene değil, güzel olanın yanına gitmemiz gerektiğini öğrendik.
3.
Her şeyin bir
yerden geldiğini ve bir yerde toplanacağını, insanların toplandığı yerde
toplanmamız gerektiğini öğrendik.
4.
Şems Hazretleri
kendini toplumun yanlışlarından temizleyenlere temiz evler kazandırdığını
öğrendik.
5.
Şems Hazretleri
ayırt etmeksizin yanlış yolda gidenleri kendisine çağırdığını, sahiplendiğini,
kendisinden saydığını öğrendik.
6.
Karanlıkta ve
çaresiz kalmışlara Allah’ın kurtuluş ipini gösterdiğini öğrendik.
7.
Dua kapısının
açık olduğunu, seher çağı duaların geri çevrilmediğini öğrendik.
8.
Nasibi olanın
görünmeyen bir çekimle gölge gibi yerden ilerleyerek kendisini çeken ile
buluştuğunu öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Allah’ın tek olduğunu, her şekle girebileceğini, eşi
ve benzerinin olmadığını, hiç beklemediğimiz bir anda ziyarete gelebileceğini,
gönlümüzü bu ziyarete hazırlamamız gerektiğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ