(Mevlana Hazretleri
Şems Hazretlerini anlatıyor)
2910. Hadi a saki (İnsan ruhuna Allah’ı sevdiren, Allah nuru saçan), gel
sun (Uzat) kadehi bana;
Altınımı al da altın gibi (Saf) şarap (Tanrı şarabı)
sun (Uzat) bana.
Senin yüzünden aklımda bir şey
var ya hani, onun hakkı için şarap (Tanrı şarabı)
küpünü açtın mı, önce bana sun.
Küpü ortaya koydun mu başkasına
verme;
Önce sun bana, sonra gene sun bana.
Üstünü açma, nedir, nedendir,
adını söyleme;
İster zehir olsun, ister şeker;
Sun bana.
* Ca'fer-1 Tayyar da (Savaşırken kollarını
kaybeden, kolları yerinde kanat çıkıp cennete uçan kişi) o şaraptan (Tanrı şarabından) içmiştir;
Ben de elsiz kaldım, Ca'fer'e
sunduğun gibi sun bana (Bana da ver).
Kokusu miskten de, amberden de
güzel olan o şarabı döndür (Dostlara ikramda bulun);
Sun bana (Bana da ver).
* "Rableri, onları suvarır (Rableri onlara tertemiz bir içki içirir)"
şarabının sağrağı (Büyük kadehi), pek büyüktür;
Müminden de (Allaha inanandan da) gizli, kâfirden de (Allah’a inanmayandan da) gizli, sun bana.
Dostum, Sema çağı (Allah’tan gelen, semadan inen sözleri işitme, duyma zamanı)
geldi, sıçra, kalk;
İş-güç vakti geldi-çattı;
Yarış (Üstünlük kazanmak için çaba göster) herkesle.
Binlerce başının ağırlığı yüzünden
çok uyudun;
Şimdi uyardılar seni;
Kalk (Yerinden ayrılıp yol almaya başla).
Hele a uçup duran düşünce, uç
bakalım;
Sen de şu gezip duran kalıptan sıçra bakalım (İleriye atıl).
* Kendine gel, sufi (Kendini Allah’a adamış kimse), içinde bulunduğu vaktin
oğludur (Yaşadığı anı değerlendiren kişi) geçen
yıldan, gelecek yıldan geç;
Sıçra (İleriye atıl).
Aşka ar-namus sığmaz;
Utanmayı, ululanmayı bırak, kalk
(Yerinden ayrılıp yol almaya başla).
Arif (Çok
anlayışlı ve sezgili) hanende (Evinde)
tembellik ediyorsa hırkanı, sarığını ver ona;
Sıçra (İleriye atıl).
* Tanrı'nın buyruğunca cömertlik,
kardır (Kazançtır), faydadır;
Yüzlerce kantardan (Ağırlıktan) daha yeğdir (Üstün
görülen) bir aşk, kalk, sıçra (İleriye atıl).
Ayağının altına inciler döşeyenin
aşkıyla coşup köpüren denizin dalgası gibi kalk sıçra (İleriye atıl).
İkiye ayrılmış saç gibi seni
tutar, aşağıya çekerse sen, sevgilinin kıvırcık saçları gibi kalk, sıçra (İleriye atıl).
Sevgilinin hayalinden bir
davettir, geldi;
Sen de hayal gibi sırlara dal da sıçra (İleriye atıl).
Düzenlere düştün, hilelere
kapıldın hayli demdir (Özünü hilelere çok kaptırdın);
Bir kere de şu gaddar âlemden sıçra (İleriye atıl)-
gitsin.
Kafiyeler düzmeye çok sarıldın;
Sus da sözsüz bir sıçra (İleriye atıl) bakalım.
***
DİVAN-I KEBİR 6 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
1.
Mevlana Hazretleri
Şems Hazretlerinin sözleri ile sarhoş olduğunu, bu sözlerin acı veya tatlı
olmasına bakmadığını öğrendik.
2.
Allah âşıkları
birbirine ikramlarını Allah’a inanandan da inanmayandan da gizli yaptıklarını,
kıskançlığa sebep vermediklerini öğrendik.
3.
Gökyüzünden
yeryüzüne Allah’ın sözlerinin daima geldiğini, sema ederek bu sözleri
dinlememiz gerektiğini öğrendik.
4.
Vaktin oğlu
olarak anı değerlendirmemiz ve yaşamamız gerektiğini, geçmişin yargılarıyla,
geleceğin kaygılarıyla hareketsiz kalmayıp ileri hamleler yapmamız, yol almamız
gerektiğini öğrendik.
5.
Arif kişinin
bahanelere sığınarak tembellik etmemesi gerektiğini öğrendik.
6.
Allah dostunun
hayalini görmenin bu yola davet olduğunu, özünü esir almış geçmiş olan hileler
ve düzenlerin etki ve baskısından kurtararak, hızlı hareket etmemiz gerektiğini
öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Kendini Allah’a adamış kişilerin sözü bırakıp Allah
dostlarını araması, bu arayışı hızlı ve ileriye yönelik yapması gerektiğini
öğrendik, anladık.
*
RAVLİ