1 Haziran 2020 Pazartesi

DİVAN-I KEBİR 6. CİLT 2220 İNCİ BEYİT


(Mevlana Hazretleri ben anlatıyor)

2220. Şu suda baş aşağı görünüyorum sana, fakat fidanımın başı ne yandadır;
Bilmezsin.

Kalleşlik (Sözünde durmamak) değildir ama ona da benzer hani;
Ne kimseyi yererim ben, ne kimseyi överim.

Aşkın soluğundandır (Kendine özgü anlatım biçimidir) bu;
Aşksa gizli lütuftandır (Önem verilen, sayılan birinden gelen iyilik ve yardım);
Bense kabalığımdan hay-haylara (Sağlığımı, gençliğimi yitirdim diyerek yakınır duruma) düşmüşüm.

Dağ bir ses verirse bile a dağ, gelirim dedin, gelmedin deme.

Ses, kimden çıktıysa sözü ona söyle:
Ne de önsüz-sonsuz bir söyleyenim (Sözü sınırlı söylerim) ben.

Gel ki padişaha avız (Tuzağa düşürülen, kendisinden yararlanılan kimseyiz) bugün;
Ne kendi başımızın kaydındayız (Derdine düşmüşüz), ne âlem (Dünya, evren) umurumuzda.

* Gel de İmran oğlu Musa gibi erlikle denizden toz koparalım (Denizi yarıp yol açalım) bugün.

* Bütün gece sopa gibi yere düşmüştük (Uyuyorduk);
Gündüz oldu;
Şimdi yılan gibiyiz (Kıvranarak hareket ediyoruz), kararanız yok.

* Günlümüzün çevresinde tavaf (Kutsal yeri ziyaret) ettik ya;
Koynumuzdan Yed-i Beyza’yı (Nurlu eli) çıkaralım artık.

Sopayı yılan yapan kudret sayesinde her gece (Allah dostunun elinde) sopaya dönüyoruz;
Her günse yılanız (Sinsilik ve hainlik peşinde olanız).
                      ***
DİVAN-I KEBİR 6 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                        ***                    
Neler öğrendik;
1.    Mevlana Hazretlerinin uğraşısını boş, gereksiz, geçersiz görüp aşağı görenlerin bu uğraşının meydana getirdiği faydalı güzelliklerin nerede kendini göstereceklerini bilemeyeceklerini öğrendik.
2.    Mevlana Hazretleri hiç kimseye hak etmediği övgüyü veya yergiyi yapmadığını öğrendik.
3.    Aşkın görüş ve düşüncesinin gizli iyilikler ve bağışlar olduğundan herkesin göremeyeceğini öğrendik.
4.    Ses kimden çıktıysa sözü ona söylemek gerektiğini, genelleme yapmamak gerektiğini öğrendik.
5.    Mevlana Hazretlerinin sözünün kendisiyle söz söyleyene olduğunu öğrendik.
6.    Mevlana Hazretlerinin ben merkezli duyuş ve düşünüşü olmadığını, dünyalık kazanım peşinde olmadığını, Allah’ın emrinde, Allah’ın yetkili kıldığı, güç verdiği bir halde gizli ve açık güzellikler, faydalar oluşturduğunu öğrendik.
7.    İnsanın gönlünde olan, değerli olduğu için korunan nurun büyük işler yapan nur kudretinin, aydınlığın dışarıya çıkması gerektiğini öğrendik.
8.    Allah’ın kudretini kullanma yetkisi alanların büyük işler yaptığını öğrendik.
                    *
İşte böyle yaren;
Mevlana Hazretleri insanın görünüşü kadar sınırlı bir varlık olmadığını, gönül dediğimiz kalpte oluşan duyguların kaynağının olduğunu bilmek, bu yere ulaşmak, buradaki kudreti görünür hale getirmek gerektiğini öğütlediğini öğrendik, anladık.
                     *
RAV


Popüler Yayınlar