(Mevlana Hazretleri
ben anlatıyor)
2220. Şu suda baş aşağı görünüyorum
sana, fakat fidanımın başı ne yandadır;
Bilmezsin.
Kalleşlik (Sözünde durmamak) değildir ama ona da benzer hani;
Ne kimseyi yererim ben, ne kimseyi
överim.
Aşkın soluğundandır (Kendine özgü anlatım biçimidir) bu;
Aşksa gizli lütuftandır (Önem verilen, sayılan birinden gelen iyilik ve yardım);
Bense kabalığımdan hay-haylara (Sağlığımı, gençliğimi yitirdim diyerek yakınır duruma)
düşmüşüm.
Dağ bir ses verirse bile a dağ, gelirim
dedin, gelmedin deme.
Ses, kimden çıktıysa sözü ona
söyle:
Ne de önsüz-sonsuz bir söyleyenim
(Sözü sınırlı söylerim) ben.
Gel ki padişaha avız (Tuzağa düşürülen, kendisinden yararlanılan kimseyiz)
bugün;
Ne kendi başımızın kaydındayız (Derdine düşmüşüz), ne âlem (Dünya,
evren) umurumuzda.
* Gel de İmran oğlu Musa gibi
erlikle denizden toz koparalım (Denizi yarıp yol açalım)
bugün.
* Bütün gece sopa gibi yere
düşmüştük (Uyuyorduk);
Gündüz oldu;
Şimdi yılan gibiyiz (Kıvranarak hareket ediyoruz), kararanız yok.
* Günlümüzün çevresinde tavaf (Kutsal yeri ziyaret) ettik ya;
Koynumuzdan Yed-i Beyza’yı (Nurlu eli) çıkaralım artık.
Sopayı yılan yapan kudret
sayesinde her gece (Allah dostunun elinde) sopaya
dönüyoruz;
Her günse yılanız (Sinsilik ve hainlik peşinde olanız).
***
DİVAN-I KEBİR 6 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
1.
Mevlana
Hazretlerinin uğraşısını boş, gereksiz, geçersiz görüp aşağı görenlerin bu
uğraşının meydana getirdiği faydalı güzelliklerin nerede kendini
göstereceklerini bilemeyeceklerini öğrendik.
2.
Mevlana
Hazretleri hiç kimseye hak etmediği övgüyü veya yergiyi yapmadığını öğrendik.
3.
Aşkın
görüş ve düşüncesinin gizli iyilikler ve bağışlar olduğundan herkesin
göremeyeceğini öğrendik.
4.
Ses
kimden çıktıysa sözü ona söylemek gerektiğini, genelleme yapmamak gerektiğini
öğrendik.
5.
Mevlana
Hazretlerinin sözünün kendisiyle söz söyleyene olduğunu öğrendik.
6.
Mevlana
Hazretlerinin ben merkezli duyuş ve düşünüşü olmadığını, dünyalık kazanım
peşinde olmadığını, Allah’ın emrinde, Allah’ın yetkili kıldığı, güç verdiği bir
halde gizli ve açık güzellikler, faydalar oluşturduğunu öğrendik.
7.
İnsanın
gönlünde olan, değerli olduğu için korunan nurun büyük işler yapan nur
kudretinin, aydınlığın dışarıya çıkması gerektiğini öğrendik.
8.
Allah’ın
kudretini kullanma yetkisi alanların büyük işler yaptığını öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Mevlana
Hazretleri insanın görünüşü kadar sınırlı bir varlık olmadığını, gönül
dediğimiz kalpte oluşan duyguların kaynağının olduğunu bilmek, bu yere ulaşmak,
buradaki kudreti görünür hale getirmek gerektiğini öğütlediğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ