26 Haziran 2020 Cuma

DİVAN-I KEBİR 6. CİLT 2470 İNCİ BEYİT


(Mevlana Hazretleri ben anlatıyor)

2470.  İçyüzden (Kalpten-gönülden-candan) koşmayı bilmiyorsan koruk (Henüz olgunlaşmış ekşi üzüm) gibi tatlılığa doğru koş bari.

A tutulmuş av, ipi dişleyip duruyorsun;
Fakat bu ip ısırmakla kopmaz ki.

Görmüyor musun ki başın, bizim kirişimizde (Ok atan yayın iki ucun arasındaki esnek bağ);
Kirişi çekince iki büklüm olması için bir yay gerek sana.

Otlaman için seni bir solukcağız bıraktım;
Ne diye yükten kurtuldum diye çifte atıyorsun?

Denizin gönlü bile bizim korkumuzdan dalga-dalga dalgalanır, bizim heybetimizden oynar-durur.

Taştan bir dağ bile olsa o yarayla yaralandı mı bağımızdan sıçrayıp kurtulamaz artık.

Gökyüzü bile bizim emrimize pes demedikçe toprağın çevresinde döner de döner.

Heva (İstek, heves, meyil, sevme, düşme) ve heves (Nefsin, akıl ve din tarafından yasaklanan kötü arzulara karşı olan eğilimi) şeytanın memesindeki süttür (Doğruluk, hak ve faziletten saparak haz ve menfaatlere yönelen nefis), senin aklınsa eşek sütü (Kabalık, düşüncesizliği besleyen gıda) emer ancak.

Toprağın dili-damağı kurumuştur hasretimizden (Özlemden);
Biz olmadıkça bir yudumcuk su bile tatmaz.

Kimin gücü yeter bizim avımızı bağlamaya;
Kimin ne haddi (Yetkisi ve değeri) var kulumuzu (Sevgiyle bağlanmış, dostluğunu devam ettireni) satmaya?
                      ***
DİVAN-I KEBİR 6 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                        ***                     
Neler öğrendik;
1.    Ağız, dil, ses, kulak olmadan iletişim kurma aşamasına gelmeyenin sevimlilik, hoşluk, şirin olmak için hızlı hareket etmesi gerektiğini öğrendik.
2.    Allah dostunun uygun bulduğu kişiyi avladığını, avlanan o kişinin kurtulamayacağını öğrendik.
3.    Allah dostunun gücünün çok olduğunu, bu heybetinden, korku ve saygı uyandıran görünüşünden uygun olmayanların uzaklaşmaya çalıştığını öğrendik.
4.    Gelip geçici olan, nefsin hoşuna giden zararlı ve günah olan arzuların heva ve heves olduğunu, akıl ile olmayıp nefis ile olan düşkünlük oluşturan istekler olduğunu öğrendik.
5.    Yeryüzündeki toprağın bile Allah dostunu aradığını öğrendik.
                    *
İşte böyle yaren;
Allah dostunun avladığı uygun kişiyi başka birisinin alamayacağını, kendisine bağlayamayacağını öğrendik, anladık.
                     *
RAV

Popüler Yayınlar