(Mevlana Hazretleri
kendini anlatıyor)
2250. Gel ki bugün, dünyadan dışarıdayım ben;
Gel ki bugün, kendimden de gizliyim ben.
Hançeri aldım, varlığımı kestim-gitti:
Artık ne kendime aidim, ne başkalarına.
Yanlış söyledim, kendimden
kesilmedim ben;
Bu tedbiri (Hazırlığı), bensiz yaptı canım.
Gönül ateşi ne halde?
Bilmiyorum:
Çünkü başka bir şekilde yanıyor
dilim.
Yüzlerce şekilde gördüm kendimi;
Her şekil gördükçe hah (Olmasını istediğim, beklediğim oldu ) diyorum, buyum ben.
Yüzlerce şekilde gördüm kendimi
diyordum ya;
Belki de şekil değilim, izim eserim
yok benim.
Çünkü gönle gelen şekiller,
konuklara benzerler;
Gelirler, giderler, ben de gelip gittikleri
evim.
A benim sevgilim, sende kaybolmuş
-gitmişim, görünmüyorum ben; seni bir tuhaf şekilde, rüyada gördüm.
* Mısır kadınları gibi elimde
turunç vardı, Yusuf’un aşkıyla geçmiştim kendimden, ellerimi doğruyordum ben.
Nerde o Ay (Karanlıkta kalanların yollarını aydınlatan), nerde o
dün geceki (Nur saçan) gözler;
Nerde o (Hiç
insanın duymadığı Allah) sözleri duyan
kulaklar?
***
DİVAN-I KEBİR 6 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
1.
Mevlana
Hazretleri dünyanın, benliğinin, taraftar bağlılığından, bir yere aitlikten
canının gücü ve isteğiyle kurtulup özgürleştiğini öğrendik.
2.
Mevlana
Hazretleri özgürleşince farklı bir yanışla kendisinde oluşmuş şekillerden,
kalıplardan bir-bir kurtulup değişimlere girdiğini, bu değişimleri aklının bile
kolayca tanımlayamadığını öğrendik.
3.
Mevlana
Hazretlerinin süratle farklılaşınca yolunu ve yönünü kaybetmemek için Allah
dostu Şems Hazretlerinin gönül alanına girdiğini öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Allah
dostu Şems Hazretlerinin gönlünde Allah’ı gören Mevlana Hazretlerinin Şems
Hazretlerine aşık olduğunu, sevgi ile bağlandığını, Allah’ın sanatını
gösterdiği bu sevgiliyi görecek gözün, sözlerini dinleyecek kulağın çok az
olduğunu öğrendik, anladık.
*
RAVLİ