3 Kasım 2019 Pazar

DİVAN-I KEBİR 6. CİLT 60 İNCİ BEYİT


(Mevlana Hazretleri Allah’a kaçmak anlatıyor)
60. Kulağın göz kesilirse (Duyduğunu görmüş gibi değerlendiren) ışığın (Yol gösteren, aydınlatan kimse, düşünce) tanıklığını duy;
Fakat senin gözün, kulak (Gördüğüne değil de duyduğuna inanan) olmuş;
Ona ise her harf, bir gül bahçesi kesilmiş.

Bir harften bir gül alırsan nerden gül devşireceksin manadan;
Ayağın zifte (Katran ve diğer organik maddelerin damıtılmasından elde edilen, kolay kırılan, az sıvı ile eriyen, katı, siyah, parlak madde) saplandıktan sonra zift diyarı, perde (Hakikati olduğu gibi görmene engel) olur-gider sana.

* Duygu (Duyularla algılama-önsezi) kitabı sol elde, akıl (Düşünme, anlama ve kavrama gücü) kitabı sağ elde;
Sana, sol yanından vermişler kitabı;
O yüzden de eşikten dışarıdan sen.

Aklın, duygu tabiatını almış (Aklın araştırmadan, düşünmeden, anlamadan, kavramadan söyleneni doğru kabul etmiş) ;
Sağ elin, sol kesilmiş (Aklın duyularına teslim olmuş) ;
Tabiatın değişmesi işi de masal değil hani.

Tanrım, sen değiştir;
İşin-gücün değiştirmektir zaten;
Şu değiştirmeni anlatmakta kılıca benzer diller.

Yokluğa varlık verirsin, bu, değiştirmeden de üstündür mumdan ışık yaratırsın da şamdana dikerler onu.

Kitabı sol elimden al da sağıma ver;
Kulun gücü yoktur, fakat sen, solu sağ edebilirsin.

Sana layık temkinim yok, sen temkin (İşin sonunu düşünerek ölçülü, tedbirli davranma gücü) ver bana;
Saman çöpünü dağ yaparsın sen, dağın ağırlığı kendinden değildir, sendendir.

Adam-akıllı (Gereğinden çok, iyice, bir güzel, bir temiz) eksikliğin çaresi, olgun bir lütuftur (Önem verilen, sayılan birinden gelen iyilik ve yardım) ancak;
Çünkü sen dilersen cehennem çukuru, yüzlerce cennetten daha da güzel bir hale gelir.

Sevgilim, bugün de dünkü gibi sarhoş olur, şuna-buna sataşırsa dünyaya bir kavgadır, düşer:
Varlığı bir coşup köpürmedir, sarar.
                       ***
DİVAN-I KEBİR 5 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                        ***
Neler öğrendik;
1.    Doğru kişiden, doğru ortamdan duyun kişinin gözüne ışık gibi hakikati gören olanak sağlayacağını öğrendik.
2.    Allah dostunun sözlerinin gül bahçesi oluşturduğunu, bülbül gibi Allah’ın sözlerinin neşe ve zevk verdiğini öğrendik.
3.    Söylenen sözlerin bütününün anlamını kavramadan sadece kelime ve harflere kendince anlam yükleyenlerin ilerleyemeyeceğini, oldukları yerde kalacaklarını, hakikati tanıyamayacaklarını öğrendik.
4.    Duygu ve aklın etkisinde kalıp inanç alanına giremeyenlerin aşk yurdunun dışında kalacaklarını öğrendik.
5.    Aklımızın duygularımızın etkisinde kaldığı zaman kişiliğimizin de bu yönde sabitleşip değişemeyecek duruma geleceğini öğrendik.  
6.    Allah’ın değiştirmeyi sevdiğinden bizi de değiştirmesi için dua etmemiz, daha iyi ve yakın konuma gelmemiz gerektiğini öğrendik.
7.    İnsanların zamanla oluşan kişiliklerini ve davranış biçimlerini değiştiremeyeceğini, gücünün yetmeyeceğini, Allah’ın kudretinde olduğunu öğrendik.
8.    Eksikliğinin ve yanlışlığının farkında olanların değişim isteğinde olarak arayışa geçeceklerini öğrendik.
9.    İnancın akıldan ve duygudan üstün olduğunu, bunu bilmeyenlerin inancın nimetlerinden faydalanamayacaklarını öğrendik.
                    *
İşte böyle yaren;
Allah’ın değişimi sevdiğini, değişim isteği olup arayışa geçmiş kişiye kendi dostlarından birini tanıtıp-sevdirip onun öğretisi ve yardımı ile huzuruna hazırlattığını, öğrendik, anladık.
                     *
RAV

Popüler Yayınlar