(Mevlana Hazretleri sevgiyle kendisine bağlananın durumunu anlatıyor)
330. A ev sahibi, komşumun
güzelliğini gördüm;
Aramızda bir ateştir, yak da nuru,
ateşimi söndürsün.
Arapça söylemeye başladın mı,
kulağıma Farsça der ki:
Hizmette kusur mu ettim ki yüzünü
bu yana çevirmiyorsun?
A Ay yüzlüm, suç işlemedin, fakat
onun umumi lütuf-u (Önem verilen, sayılan birinden
herkese yaptığı iyilik ve yardımı), kimsecikler utanmasın diye her
bahçeye bir başka gül ihsan (Bağışlar) eder.
Rum (Anadolu)
ülkesinden kulların (Sevgiyle bağlanmışların) var.
Zenci kulları var;
Sırayla gâh Rum yüzünü gösterir,
gâh Türk.
Rum kölesi neşedir, Zenci kölesi
keder;
Bir solukta buna buyruk sunar,
bey diker;
Bir solukta da ona ferman verir,
buyruğunu yürütür.
Bunun gecesi, öbürünün gündüzüdür;
Onun ayrılığı, bunun buluşması;
Sağlıklardan, hastalıklardan
kadeh döndürür-durur.
Nöbet gecesi gelmedikçe şu
değirmenden buğdayını götürmeye kalkışma;
Çünkü nice değirmenler görürsün
ki suyu yoktur.
A güzelim, ben sözün kabuğunu söyledim,
içini sen söyle de deniz, inciler saçmayı öğrensin.
Mademki benim sarhoşumsun a benim
canım;
Başına gelen dertten ne gamın vardır,
ne kasavetin (Üzüntü, tasa, kaygı, sıkıntının);
Mademki benim ceylanımsın a benim
canım, erkek aslandan ne gam sana.
Ay yüzlün, ben olduktan sonra
yılı, aynı ne düşünürsün?
Bendeki coşkunluk, bendeki özleyiş,
sende de varsa şerden, kargaşalıktan ne gam var sana.
***
DİVAN-I KEBİR 6 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
1.
Büyük insanın
büyüklüğünün gereği olarak iyiliğini genel olarak yaptığını öğrendik.
2.
Büyük insanın
diğer iyiliklerinden başka sevdiğine neşe verdiğini öğrendik.
3.
Görev almak için
nöbet olduğunu, bu nöbetin zamanının beklememiz ve bu zamanda hareket etmemiz
gerektiğini öğrendik.
4.
Mevlana’ ya
bağlanmış kişinin dertten, üzüntüden, hastalıktan, kazadan, beladan
korkmayacağını, koruma altında olduğunu bileceğini öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Mevlana Hazretlerine sevgiyle bağlanan kişide
hazretteki coşkunluğun, özleyişin olması halinde kargaşalıktan, kötülük,
fenalıklardan üzüntü gelmeyeceğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ