(Mevlana Hazretleri gülmeyi anlatıyor)
(Gülmek: Mutlu, sevinçli zaman geçirmek, eğlenmek, hoşça vakit
geçirmek)
210. O, bir lütuf (Önem verilen, sayılan kişi iyilik, bağış için gelip kendini
) gösterseydi de can gözlerini açsaydı, lütuf bile şekle bürünürdü, en katı
şekil bile gülmeye başlardı.
Padişahlar padişahı, kaanlar kanı
(Başbuğ), bir yoksula ihsanda bulunsaydı, o
yoksul, hazine gelirdi de hazinelere gülerdi.
La'l dudaklarının şarabı, gayb (Gizlilik) perdesinden yüz gösterseydi, güzellik, bir
sarhoşcağız olurdu da en güzele bile gülmeye
koyulurdu.
La'l dudakları, hikmetlerden (Bilgeliğinden) inciler (Şekli
değişmeyen, değerli sırlar) bağışlasaydı, mermer bile la’l’e dönerdi de madene
gülerdi.
O âşık öldüren kahredici (Ezen, perişan eden), merhametle (Acıması), sevgiyle katılsa, birleşseydi, granitten yapılma
dağdan sütler coşardı, demire kadar her şey gülerdi.
* Bir Zal (İhtiyar, Beyaz saçlı olarak doğmuş), O Rüstem’in, bir
an bakışına erişseydi, and olsun Tanrıya, saflar (Göğüs
göğse savaşta yan yana sıkça dizilmiş insan sırasını savaşarak) yaran, Rüstem’e
(Zal’in oğlu kahraman hükümdar) güler-dururdu.
O savaş aslanının erlik (Yiğitlik) gösterdiği gün, sarhoş aslanlara erkekler
de, kadınlar da gülmezler mi ki?
Devlet (Tanrının yetkili kıldığı, sırlarını
bağışladığı, ilmiyle kudretiyle desteklediği, yetki verdiği kişinin sözlerini
doğruladığı, isteğini kendi isteği olarak gerçekleştirdiği, diğer insanların
kabul ederek buyun eğdiği, erdeme ve ölümsüzlüğe kavuşturmaya, insanları
yönlendirme ve yönetme makamında olan kişi)
sakisi
(İnsan ruhunu Allah’ı sevdiren, Allah nuru saçan kişi),
ardı-ardına dostluk kadehini döndürseydi, (Tanrı şarabı
dolu) kadeh bile sarhoş olur, içindeki şarapla gülmeye
koyulurdu.
Tebrizli Şemseddin'in elini öpen
her canın ömrü, ölümsüz bir hale gelir, ölüme güler-durur.
Onun emniyet ırmağı (Koruma akışı) belirseydi herkes, erlikle (Yiğitlikle, korkmadan, çekinmeden) savaşlar arardı,
emin oluştan (Bir varlığa inanıp güvenmekten) nefret
eder, emniyet yurduna gülerdi.
***
DİVAN-I KEBİR 6 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
1.
Can gözleri
açıldığı zaman gülmeye başlayacağımızı öğrendik.
2.
Tanrı dostundan
gelen iyiliğin hazinelerden daha kıymetli olduğunu öğrendik.
3.
Tanrı dostunun
sırları göstermesi ile kişinin gülmeye başlayacağını öğrendik.
4.
Tanrı dostunun
sözleri ile mucizelerin olduğunu öğrendik.
5.
Merhamet ve
sevginin birleşmesi ile dağların bile besleyici bir hale geleceğini öğrendik.
6.
Tanrı erinin
baktığı ihtiyar kişinin bile korkusuz yiğit olacağını, savaşta en önde yer
alacağını öğrendik.
7.
Şems
Hazretlerine yakın olanın ölümsüzlüğü elde edeceğini öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Şems Hazretlerinin koruyuculuğunda olan kişinin emin
olmayı bile aramayacağını, hayatın hakikatini gören olacağını, Allah’ın neler
yaptığını izleyeceğini, yapılana korkusuzca katılacağını öğrendik, anladık.
*
RAVLİ