2 Kasım 2019 Cumartesi

DİVAN-I KEBİR 6. CİLT 50 İNCİ BEYİT


(Mevlana Hazretleri Allah’a kaçmak anlatıyor)
50. * "Gözü kaymadı" (Necm suresi 17) sırrının sahibine kaçarsan karga (Leş yiyen biri olsa bile), yüce doğan (Padişahın elinde beslenen avcı) kesilir, çünkü onun ağzında her şeyi neşe haline sokan bir iksir (Hayatı ölümsüzleştiren sır) vardır.

Kargaya da, doğana da o şekli veren, bir tecelli ederse (Meydana çıkarsa) soy soy-boy (İyi ve üstün nitelikler bulunan köken)  sahibi oldun gitti.

Gam da, neşe de o ışıktan ikiz doğar (Aynı yerden meydana gelir);
Bir soluk, her şeyden yüz çevirseydi her şey, neşelere dalar-giderdi.

Bütün cüzler (Bütünü oluşturan bölümlerden her biri), her biri, her şey sensin, sen der;
Perde altında olmasalardı, hepsi de bunu derdi, bunu söylerdi.

Can ağaçları böylesine bir şarabın yeliyle (Tanrı şarabının rüzgârıyla) oynayıp durmada;
O yel apaçık esseydi kimse daralmazdı, herkes hafif ruhlu, neşeli bir hale gelirdi.

Gönül kervanının can sesi geliyor kulağıma;
O ses duyulsaydı her deve, kervanbaşı kesilirdi.

Her solukta sedeften inci düşmede;
Derken sedef hemen o inciyi yutmada (Saklamada), böyle olmasaydı sağırın (İşitme duygusundan yoksun kişinin) gözü, her sağıra tercüman (Yol gösteren) olur-giderdi.

* Tebrizli Şems’in Suhey’li, Yemen'de parlıyor;
Her yanda parlasaydı nerde bir sahtiyan (İlaçlanmış, tabaklanmış boyanmış deri) varsa Taif derisi kesilirdi (Güzel bir hale gelmek).

* A Tanrı ışığı Husameddin (, ışık gibi tanıklık et;
Bir göz gördün mü ki ışığı gözlemesin?

Işığın tanığı, gene ışıktır;
Ay’ın tanığı, yüzüdür Ay’ın;
Güzelim, burcu-burcu kokan
Mis-e tanık, dünyaya esip yayılan kokusudur ancak.
                       ***
DİVAN-I KEBİR 6 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                        ***
(Süheyl yıldızı:
Semanın güney yarım küresinde bulunan Sefine-i Nûh burcundaki parlak ve büyük bir yıldızın adı.

Süleyman Peygamberin yıldızıdır.
Bu yıldızın tesirinde olan talihlilerine Tanrı’nın üstün güç ilahi nimetlerini ve saltanat verdiğine inanılır.
Yemenden daha iyi görülür.)
                     *
Neler öğrendik;
1.    Allah’a çok yaklaşanın aşağılık birisi olsa bile Allah’ın sevdiği kişilerden biri olacağını öğrendik.
2.    Üzüntünün ve neşenin aynı kaynaktan geldiğini, görüş farkından, renkleri ayırt etmekten, kişinin fiziksel enerjisinden, yol göstereninden, olayı aydınlatan düşünceden üzüntü veya neşe haline dönüştüğünü öğrendik.  
3.    Bütünü oluşturan her parçaların her birine bakan kişiye, o cüzün senin bir parçanım, beni öyle gör dediğini öğrendik.
4.    Tanrı yapısını bilmeyenlerin sıkıntıya, darlığa düştüğünü, bilenlerin hafif ruhlu neşeli olacaklarını öğrendik.
5.    Yücelere giden kervan sinsi duyanların bu yolculuğa katılmak için kervana katılacaklarını öğrendik.
6.    Şekil değiştirmeyen mücevher söylerin açıkça söylendiğini, alan olmayınca sözlerin o inci sözlerin gizlendiğini öğrendik.
7.    Şems Hazretlerinin aşk öğretisinin inciler saçtığını öğrendik.
8.    Hüsâmeddin’in Mevlânâ’ya gösterdiği sevgiye karşılık Mevlânâ’nın da kendisini diğer dostlarından ve akrabalarından daha üstün tuttuğunu, onun bulunmadığı bir mecliste konuşup neşelenemediğini söylediğini Eflaki'den öğrendik..
                    *
İşte böyle yaren;
Her yaratılanın özelliğini dışa vurarak kendini tanıttığını, kendisine şahitlik edenin kendi özellikleri olduğunu öğrendik, anladık.
                     *
RAV

Popüler Yayınlar