(Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)
130. Şemseddin'in lütufları (Büyüklüğünün gereği yaptığı iyilikler, bağışlamalar), gözlerime
vursaydı (Görüşüme kuvvet verseydi) iki gözüm
de can göklerine (Güç
ve dirilik veren kubbeye doğru) kanat açardı.
İki gözümün kanat açmasından (Can göğünü görmesinden) sonra sarhoşlukla ayaklarım da
kanatlanırdı;
Fakat kutluluk kanadını o (Can) âleme vermiş o (Şems
Hazretleri).
O âleme ayakbastın mı?
Beden hatırından çıkar-gider.
Sanki şu âlemde, anasından hiç
doğmamış sanırsın.
Can, güzel
yüzlülerin arasında zerreler gibi oyuna dalar;
Gâh o güzelim yüze sarhoş olur;
Gâh şarapla kor-kütük sarhoş
kesilir.
Öylesine can güzelleridir o
güzeller ki yüzlerini gören şah bile vezirin sevda bağıyla bağlanır da atından
iner, yaya yürür.
Tapısında her şeyin, herkesin
kul-köle kesildiği Şemseddin'in bir lütufu, gönüle vursa gönlün yüzünden
bunların hepsi de silinir, aparı (Gönlünde ne varsa
alıp götürür) kalır.
Gördün ya;
Bütün güzeller, bütün padişahlar,
bütün aylar, hizmet kemerini
Kuşanmışlar, tapısında otura
kalmışlar.
O tapıdaki gayret olmasaydı
ululuğu, herkesin layığını (Uygun olanı, yaraşanı)
verirdi, herkesin hakkını alırdı.
Ne bir kimse yol keserdi, ne
kimse yokluk avaresi (İşsiz, güçsüz, başıboş, aylak)
kesilirdi;
Toprağın zerrelerinin (Çok küçük parçacıkları) gönülleri canlar canından o padişahtan neşelere, zevklere
dalardı.
Ateş gibi yüzünün hayalini suda görseydi
toprağın her parçası, yel (Rüzgâr) gibi oynardı.
***
DİVAN-I KEBİR 6 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
1.
Şems
Hazretlerinin iyiliğine erişen uygun kişinin can âlemini göreceğini, olgunluğa yaklaştıkça vücudunun da o âleme
gideceğini, kutlu mübarek biri olmaya yaklaşacağını, yeniden doğuş yapacağını
öğrendik.
2.
Canımız geldiği
can âlemine yaşarken ulaşınca gerçek aşkı tanıyacağını, yetiştirecek doğru
kişiye tutkuyla bağlanıp seveceğini, amacına ulaşacağını öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Şems Hazretlerini tanımak, görmek, ilgisini çekmek,
yardım almak gerektiğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ