13 Kasım 2019 Çarşamba

DİVAN-I KEBİR 6. CİLT 190 İNCİ BEYİT


(Mevlana Hazretleri aşkı anlatıyor)

190.  Zor iş, sana kolaylaştı mı, bunu Şemseddin'den (Şems Hazretlerinden) bil a gönül;
Tecelli (Ortaya çıkması), bil ki Musa için;
Cömert, kendiliğinden nerden cömertliğe (Para ve malını esirgemeden veren, eli açık duruma), ihsana (İyilik etmeye, iyi davranmaya) kavuşacak?

Gümüşüm, altınım olsaydı eşim-dostum az mı olurdu hiç?
Sevgilim yoksun olsaydı, altına aldırış etmeseydi ne gamım kalırdı, ne derdim.

Tanrım, erler hakkı için sen onu dünyadan geçir (Dünya nimetlerine bağlılığını ortadan kaldır);
Dünyaya aldırış etmeseydi benim katımda değersiz mi olurdu o?

Güzelim, beni istiyorsan, benimle aynı derde sahipsen, aynı yola gidiyorsan ah etme, hasret çekme, pek büyük bir bahtım var benim.

A güzel, güzelsin, alımlısın;
Bırak şu yoksul görünüşü;
Gözün tok olsaydı senin, felek kul-köle kesilirdi bize.

Yakının bile adama yabancı görünmesi, insanın tamahı (Doymazlığı) yüzündendir;
İnsan tamah etmeseydi herkes, dayı olurdu, amca kesilirdi insana.

Gel a Ay yüzlü, bize benze (Ortak niteliklerimiz olsun);
Ne nimet (İyilik, lütuf, ihsan) ara, ne devlet (Mevki, makam);
Şeytan da böyle olsaydı bayrak sahibi bir padişah olur-giderdi.

Şeytanlıktan ayrılırdı;
Kötü söz bile övünç gelirdi ona;
Cefayı (Güçlü bir kimsenin yasaya veya vicdana aykırı olarak başkasını uğrattığı kötü durumu, eziyeti, cefayı) vefa (Sevgiyi sürdürme, sevgi dostluk bağlılığı) sayardı;
Hastalık, onca kerem kesilirdi.

Yokluk (Dünyaya malına ihtiyaçsız olmak), öylesine bir devlettir;
Dünyada, bizde hayalden (Zihinde tasarlanan, canlandırılan ve gerçekleşmesi özlenilen), rüyadan (Gerçekleşmesi imkânsız durumu isteyen ve bekleyenden) ibaretiz (Oluşan, meydana gelen);
İş böyleyken kıvranır dururuz;

Uyuyan kişi, uykuda olduğunu bilseydi, rüya gördüğünü anlasaydı gam mı yerdi (Üzüntü duymazdı) hiç?
                       ***
DİVAN-I KEBİR 6 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                        ***
Neler öğrendik;
1.    Aşığın zor işi kolaylaştığı zaman veya iyilik yapmasının kişinin kendinden bilmeyip Şems Hazretlerinin yardımı ve bağışları ile olduğunu bilmesi gerektiğini öğrendik.
2.    Altını gümüşü parası olanın dostunun çok olacağını öğrendik.
3.    Tanrı âşıklarının dünya parasına malına mülküne aldırış etmediğini öğrendik.
4.    Tanrı erlerinin güzel ve alımlı olduklarını, fakat yoksul görünüşü tercih ettiklerini öğrendik.
5.    Doymaz kişilikte olan en yakınımız bile olsa bize yabancı gibi geleceğini öğrendik.
6.    Mevlevilere benzemek için ne altın-para ara ne de şan şöhret ne mevki makam aramamak gerektiğini, böylece kovulmaktan kurtulmuş kişi olunabileceğini öğrendik.
7.    Kovulmuşluktan kurtulan kişinin halka kötü gelen ve rahatsız eden her ne varsa bunların rahatsızlığından kurtulacağını öğrendik.
                    *
İşte böyle yaren;
Dünya hayatının bir rüya, bir hayal olduğunu, bunun bilincinde olanın kısa süreli bu yaşamı önemsemeyeceğini, bu süreyi gerçek yaşamı aramakla geçirmesi, gerçek yaşamı bulması gerektiğini öğrendik, anladık.

Gördüğümüz rüyanın rüya içinde bir rüya olduğunu, hakikatin ne olduğunu anlayamadığımızı, sersem ve uykulu bir halde dünyada geçecek süreyi dolduracağımızı, bu durumun hakikatinin farkına çok az kişinin varacağını, öğrendik, anladık.
                     *
RAV


Popüler Yayınlar