(Mevlana
Hazretleri Şems Hazretlerini olan aşkı anlatıyor)
3460.
Gece oldu;
Halkın
coşuşu (Duygu ve düşüncelerini güçlü bir tepki ile
dışarı vurması, heyecanı) dindi;
Kalk,
coşma sırası bizde artık.
Bu
gece, senden değer buldu, üstünlük elde etti de kibrinden (Büyüklenmesinden), düne omuz vurmada (Değersizleştirmede).
Bir
müddet, çalgı dinledik;
Şimdi
de kendinden geçen canın çalgısını dinleyelim.
A
şeker kamışı, ağzın şekerle doldu;
Daha
da şikâyet etme, coşma artık.
A
tef çemberi, ipini kopardın (Seni bağlayan her ne varsa
lişkini kestin, hür oldun);
Gökle,
kovayla, kuyuyla az uğraş (Ay’ı gökte, kovada, kuyuda
gördüm demekten vazgeç).
Can
aslanını avladı da tavşan avından usandı-gitti (Küçük
avlardan vazgeçip büyük ava yöneldi).
Tavşan
dediğin, cansız bir şekil;
Hamam
da öyle cansız av hayvanlarının resimleriyle dopdolu.
Şekle can sözünü az söyle;
Ölü
deveden az süt sağ (Canı olmayandan çok fayda bekleme).
Şerden
(Kötülükten, fenalıktan) kaç;
Geceye
dost olmaya bak;
Çünkü
gece örtüsünü, gecenin başına örterler.
Vuslat
(Sevgili ile buluşulan gecenin) sabahına
erişinceye dek kara geceyi çek kucağına (Sev, hoşlan,
değer ver).
***
DİVAN-I
KEBİR 5 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1. Halk gece uykuya çekildiği zaman Allah âşıklarının coşkuya
başlama zamanının geldiğini öğrendik.
2. Aşkı bilen kişinin dünün üstünlüklerini bırakarak, anı
yaşayarak aşın değeri ile yaşayacaklarını öğrendik.
3. Müzik sesini dinleyen âşıkların canlarının kendinden geçtiğini,
canın müziğini dinlemeye başladıklarını öğrendik.
4. Canı olmayan malın altının şekli olan fakat canı
olmayan olduğunu, canı olmayanı avlama işini bırakarak mal ve paradan az söz
etmemiz gerektiğini öğrendik.
5. Şekle önem verenlere can sözlerini az söylememiz
gerektiğini öğrendik.
6. Gece neden fenalıkları, kötülükleri düşünüp canımızı
korumamız için kaçmamız, gecenin örtüsünü gecenin üstüne örterek kimseye
kendimizi göstermememi gerektiğini öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Sevgili
ile buluşuncaya kadar, sabahın ışıkları dünyayı aydınlatana kadar, uyumadan
bekleyiş içinde olmamız gerektiğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ