(Mevlana
Hazretleri Şems Hazretlerini olan aşkı anlatıyor)
3390.
Derviş, dünden kurtulmuştur;
Geceden-gündüzden
başka bir dünü (Geçmişi) vardır, onun.
Can
gibi susarak konuşuyoruz;
Bir
başka susana hayran olmuş gitmişiz.
Ziyan
(Zarar) ediyorsun dedin;
Tut
ki ediyorum, sana ne?
Sen
mülhitsin (Doğru yoldan çıkmış-dinsiz imansızsın)
dedin, öyle say.
Aslan
(Gürbüz, cesur ve yiğit kişi) değilsin, tilkisin
(Çok kurnaz) dedin;
Tut
ki (Varsay ki) bütün köpeklerin de en aşağısıyız
biz.
Gönülden
haberin yok dedin;
A
canımın-gönlümün eşi-dostu, dil say beni.
O
kızıl saçlarda öylesine bir nur var ki gözden (Bakış-görüşten)
de üstün, vehimden de ( Bir konuda kötü ihtimalleri
akla getirip tasalanmadan da), candan da (Varlığın
özünden de).
Kendini
kapıya dikmek istiyorsan (Bu kapıdan içeri girmek
istiyorsan) kalk, nefis perdesini yırt.
O
lâtif (Yumuşak, hoş, ince ve güzel olan) can,
kaşlı, gözlü, esmer benizli bir şekil (İnsan)
oldu.
Neliksiz,
niteliksiz (Tarifi yapılamayan) Tanrı, Mustafa
Peygamber'in şeklinde göründü.
Onun
şekli, şekilsizlik (Belli bir biçimi olmaması);
Onun
nergis gözleri, tıpkı Mahşer günü (Kıyamet günü dirilenlerin
toplandıkları yerdeki gün).
***
DİVAN-I
KEBİR 5 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1. Dervişin yaşayan diğer insanlardan farklı zamanı
yaşadığını, Allah’ın ruhları yaratıp bir araya topladığı ve hitap ettiği “Ben sizin Rabbiniz değil miyim?” sorusunu sorduğu
zamanı yaşadığını öğrendik.
2. Mevlevilikte belli bir aşamadan sonra dile, ağza,
kulağa, sese, kelimeye ihtiyaç duyulmadan başkası ile konuşulduğunu, söylemek
istediğinin duyulduğunu öğrendik.
3. Mevlana Hazretlerinin kıyas edilecek ve tanımlanacak
özelliklerden farklı özelliklerinin olduğunu, başkalarının benzetmesini ve
tanımlamasını önemsemediğini öğrendik.
4. İnsanın çok üstün özelliklerle yaratıldığını fakat
perdeler konarak hakikat gösterilmeyip zararsız olması sağlandığını öğrendik.
5. Nefsin, hakikati olduğu gibi görmemize perdeler
koyarak doğru diyeceğimiz sanılarla engel olduğunu, bu perdeleri yırtmamız
gerektiğini öğrendik.
6. Allah’ın bazen peygamber, bazen Şems Hazretleri
kılığına girerek kendini arayan âşıklara gösterdiğini öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Allah’ın
tanımlanacak bir şekil ve ölçü olmadığını, ancak dilerse her şekle girip
kendini gösterebileceğini, sadece ahrette değil bu dünyada da kendini
gösterdiğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ