(Mevlana
Hazretleri insanları anlatıyor)
2940.
Niceye bir (Ne zamana kadar) kaçacaksın bizden,
niceye bir şuradan şuraya gidip (Yer değiştirip)
duracaksın?
Sopanın
boynu gibi elimizdedir canın.
Niceye
bir boş yere dünyanın çevresinde dönüp dolaşacaksın?
Şu
laflarla dopdolu sürüden ( Boş laf konuşan topluluktan)
hiç vefa (Sevgisini sürdüren, sevgi ve dostluk
bağlılığı göstereni) gördün mü sen?
A
ishale tutulmuş (Helâya çok giden), içi geçmiş (İsteksiz, ilgi duymayan) kişi tut ki iki-üç gün
dünyanın çevresinde fır-dolandın (Gezindin);
Tut
ki köpekler gibi aç, köpekler gibi umutsuz (Düzeleceği veya
iyileşeceği sanılmayan kimse) geberdin (Öldün)
gittin.
Zaten
gönlün ölü (İsteksiz), leş (Emek çekmeden, riske girmeden yaşam) aramadasın;
Ölü
yıkayanın oğlusun (Diri kişilerle uyuşmayan soydan
geliyorsun) sen;
Bedenindeki
elbise bile bir ölünün kefeninden dokunmuştur.
Bir
diri görmedin ki sana ölüyü göstersin, bildirsin (Ölü
gönüllerin içinde olan gönlü diri olanları bilemez);
Hamam
camekânındaki (Göstermelik) resmi niceye bir
kucaklayıp duracaksın?
Eteğin
kırık saksı parçalarıyla, taşla-çakılla dopdolu;
Önündeki
o altın (Kişi), vebal mi vebal (Çok değerli kişiye doğru olmayan bir hareketin olursa
karşılığını alacağından kaçınamazsın);
Şimdi
anlamazsın amma ecel geldi de hepsini yok etti mi inanırsın bana.
O
vakit dersin ki;
Eski
altını bağışlamadasın, ne yapayım onu ben?
Göğe
gidiyorum, altın geçmiyor orda.
Kuzgun
(Çirkin sesli karga) değilsin, bülbülsün sen, ne
diye bu konaktasın (Misafir olunan yerdesin)?
Bağa-bahçeye,
çayıra-çimene, selviye-seher yeline ne oldu ki?
A
güzelim, bütün güzellikler senin, peki sen kiminsin, kimin?
A
bizim bağımızın-bahçemizin gülü, söyle, sen nerdesin, nerde?
Süsen,
yüz dili olduğu halde senden bir iz göstermedi, bir eser duyulmadı bana;
Git
dedi, benden duadan, övüşten başka bir şey arama, isteme.
***
DİVAN-I
KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Allah’ın çok
değerli yarattığı kullarını görmezlikten gelmememiz gerektiğini öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Mevlana
Hazretlerinden dua ve bizi beğendiğini söyleyen sözden başka bir şey
istemememiz gerektiğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ