24 Ekim 2017 Salı

DİVAN-I KEBİR 4. CİLT 2860 İNCİ BEYİT

(Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)
                              
2860. Can gözü, ap-acayip (Düşünceleri dağılmış, karışmış, ne yapacağını bilemez duruma gelmiş) bir haldir, gördü;
Her yanda neşeli bir güzeller güzeli vardı.

Her adımda bir aşk sarhoşu yatmış, uyumuştu;
Başucunda bir saki (Ruhuna Allah’ı sevdiren, Allah nuru saçan kişi) durmadaydı.

Bu hevesle gönüllerin ayakları bağlanmıştı;
O neşeden, o çalgı-çağanaktan (Sazlı sözlü, neşeli ve gürültülü olarak) can kanatları açılmıştı (Canımızın istediği yere gidebilmesi olanağı oluşması sağlanmıştı).

İçin-için, afiyetler olsun diyen sarhoşların (Hoşa giden bir şey nedeniyle kendinden geçmiş olanların) sesleri, ta, Arş’a (Göğün en yüksek katına) ulaşmıştı;

Öylesine bir âlem olmuştu ki zahidin (Dinin emrettiğini yapan, yasaklarından sakınan kişinin) seccadesi bile rehine (Namaz kıldığı kumaş teminat olarak borç karşılığı olarak) verilmişti.

Bu devletin (Düzeni sağlayanın) başı (Lideri), Tebrizli Şems’tir;
Zaten gizlilik âleminde hazır bir devlet o.

Gönlü avare (İşi olmayan) birini öldürdüyse ne çıkar?
Dünyadan bir gam yiyen (Üzüntüyü kendine gıda etmiş) eksik olmuş, aldırmam bile.

Tek senin aşk güneşin parlayıp dursun da her yana bir yıldız saçsın.

Bir güneş ki Tur dağına (Işığı) vurdu (Etkisi uzandı) da dağ param-parça oldu, her parçası da bir Lâ’l (Kırmızı değerli taş) kesildi.

Işığı, Meryem’in çarşafına vurdu da beşikteki çocuk dile geldi, konuştu.

Güneşi inkâr edene (Varlığını kabul etmeyene, yok sayana) ne denir?
Anadan doğma köre ( Temelden olguları sevme ve kavrama yetisi, dikkati olmayan kişiye) bir çare yoktur.
                            ***   
DİVAN-I KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                            ***
Neler öğrendik;
1.    Can gözümüzü muhakkak açmamız gerektiğini, bu gözle Şems Hazretlerinin ışığıyla şu anda var olup göremediklerimizi görebileceğimizi, neşe ve sevinçten coşkunluklar göstereceğimizi öğrendik.
2.    Şems Hazretlerinin gerçek güzelliğini ancak can gözü ile görebileceğimizi öğrendik.
3.    Şems Hazretlerini diğer sevgilerle karıştırmadan, sevgilerin arasına katmadan çok özel olarak sevmemiz gerektiğini öğrendik.
                       *
İşte böyle yaren;
Açıkça söz söyleyen, aydınlatarak görmeyi sağlayan ışık kaynağı olan insanı;
Gerekçesi, bahanesi ne olursa olsun yok sayanın anadan doğma kör (Aklı ve duyguları görmek isteğinden başkasını görmeyen, tanımayan, kabul etmeyen kişilikte olan) kişi olduğunu öğrendik, anladık.
                         *
RAV

Popüler Yayınlar