26 Ekim 2017 Perşembe

DİVAN-I KEBİR 4. CİLT 2900 İNCİ BEYİT

(Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)
                              
2900. Çünkü akıl kulağı mahrem (Deli-divanelik yabancı) değildir;
Âşıkların afsununa (Aşk büyüsü yapmasına) yabancıdır o.

Canın, kendisine deli-divane kesildiği o halka-halka saçlar, kırık bir tarağı özlüyor.

Şehrimiz, fitnelerle (Karışıklıklarla, kargaşalarla), coşkunluklarla doldu-taştı;
Medet o tek fettanın fitnesinden (Gönül aldatıcı cilveli, fitneci, kışkırtıcı), medet (Yardım edin).

Çabuk, daha bir anahtar yapıver a anahtarcı;
Onun dişi, sıkıntıyı açsın amma.

Kendine gel, eğri-büğrü gitme, satranç taşı değilsin sen, ne vaktedek eğri-büğrü, o yana-bu yana gidip duracaksın?
Aklın-fikrin başında senin,

Canın bile ayağını bağlayan bu çeşit meydan, kimin meydanı?
Elden çıktık gitti, bu kimin masalı, kimin hikâyesi?

Güneş, altın bir top gibi koşup duruyor;
Acaba kimin çevgeninin (Sopanın) kıvrık ucu koşturuyor onu?

A güneş, yol kesen, kesemedi yolunu;
Nasıl kesebilir ki bu yol, kimin yolu, biliyor o.

Musa, elmayı kokladı da can verdi;
Sen de bir ara kokuyu, kimin elmalığından geliyor o koku?

Yakub’un gözü bu kokuyla açıldı;
Tanrım, bu koku, kimin Kenan’ından (Verimi bol yerden) geliyor.
                            ***   
DİVAN-I KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                            ***
Neler öğrendik;
1.    Sadece akılla yaşayanların deli-divaneliğin zevkini bilmediğini, tutkulu sevginin büyü etkisi yaptığından haberleri olmadığını öğrendik.
                       *
İşte böyle yaren;
Güzellikten, doğruluktan, edebilikten gelen davet edici kokuyu duyup o yöne doğru gitmemiz gerektiğini öğrendik, anladık.
                         *

RAV

Popüler Yayınlar