(Mevlana
Hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)
2840.
Tanrı işini işle, Tanrı yükünü çek, onun gibi iş-güç sahibi gördün mü hiç?
Onun
lütuf cilası (Büyüklüğünün gereği olarak verdiği
parlaklık) olmadıkça tozsuz-topraksız tecelliler aynası (Kendisini göstermiş) olan bir gönüle rastladın mı hiç?
Önüne
ön olmayan (Öncesinde öğreteni olmayan) o güzel
sevgilinin güzel hayalinde başka gönül sıkmayan bir hayal gördün mü hiç?
Anlat
a gönül, kederle karışık olmayan bir neşe gördün
mü sen?
Arı-duru
(Saf-tertemiz), dertsiz- düzensiz dünyada
tehlikesiz, emin (Güvenli) bir uçulacak yer
gördün mü hiç?
Ashâb-ı
Kehf’in köpeği (Kıtmir) gibi vefa mağarasına (Sevgiyi,
sevgi dostluk bağlılığına) gir a avcı, madem bir avcı görmüşsün;
Sığın
o mağaraya.
Mademki
ibret (Uyarıcı sonuç) alabiliyorsun, dudağını
yum da ibret (Konuşmayı bırakarak öğrendiklerinden,
gördüklerinden, düşündüklerinden ders al) gözünü aç.
Kem
(Kıskanç) gözden zarar gördüysen Tebrizli Şems,
elini tutar senin.
Dünyaya
bir misk kokusudur, saldın;
Hatta
mekânsızlık (Kolayca yeri tarif edilemeyen, çok özel
yer) dünyasını bile misk kokularına boğdun.
Bu
misk kokusundan da yeryüzüne, gökyüzüne yüz binlerce kavga-gürültü saldın.
***
DİVAN-I
KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Var olan her şeyi
yaratan, koruyan, tek ve yüce varlık, yaratan Allah’ın bize verdiği görev ve
işi yapmamız, onun huyu gibi davranmamız gerektiğini öğrendik.
2.
Allah’ı aracısız
görme imkânına kavuşmadan önce onun dostlarını görmemiz, onun yönlendirmesine
göre kişiliğimizi ve yaptığımız işleri ayarlamamız gerektiğini öğrendik.
3.
Çok konuşmanın
çok kazanç sağlamadığını, susarak gereken dersi almamız, uyarıcı sonuçları
değerlendirmemiz gerektiğini öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Hassas
kişileri güzel işler görmesi ve yapması için özel sinirler üzerinde uyandırdığı
duygu ile gizlice davet edildiklerini, bu kokuyla herkesten gizli olan bu
gizemli yere yolu tarif ettiklerini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ