(Mevlana
Hazretleri sonucu gören ağları anlatıyor)
2660.
Canın başına bir fitnedir (Karışıklık, kargaşa),
sardın a canın, başın hayatı,
Hoşlar geldin, sefalar getirdin.
Erkeğin-kadının
başına şerler (Uğraşılar) getir, coşkunluk ver;
Hoşlar geldin, sefalar getirdin.
Senin
gümüş bedenin yüzünden işim altına döndü benim;
A
altının, gümüşün belası,
Hoşlar geldin, sefalar getirdin.
Ayağını
güneşin başına bas;
Güneş
de sensin, Ay da;
Hoşlar geldin, sefalar getirdin.
Lâ’l
madeninde (Çok değerli mücevherleri kapsayan kaynak)
sana diyor ki;
O
dağa, o bele,
Hoşlar geldin, sefalar getirdin.
A
Tebrizli Şems, dünya, senin yüzünden sarhoş oldu, kendinden haberi yok;
Hoşlar geldin, sefalar getirdin.
Ah!
O
âşıklardan kaçıp uzaklaşan güzel hurinin aşkından ah!
Öldürmesinde
yeniden yeniye dirilikler var;
Hastalık,
onun yüzünden yepyeni bir sıhhat olmuş.
İncin
(Şekli değişmeyen mücevherin) varsa bir de benim
halime bak, bir de beni gör;
Deniz
dibindeyim inci gibi, fakat uzağım gene de denizden.
A
benim aklım dedim, nerdesin?
Akıl
dedi ki;
Şarap
oldum gitti (Üzüm idim sıkıldım, süzüldüm, mayalandım, fıçıya
konup demlenmeye bırakıldım), nasıl üzümlük edebilirim (Önceki halime dönemem) artık?
***
DİVAN-I
KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Şems
Hazretlerinin Mevlana Hazretlerinin yanına gelmesiyle çok büyük coşkunluklar
olduğunu öğrendik.
2.
Allah dostuna
âşık olan kişinin kendi varlığını yok ederek ölmeden önce öldüğünü, âşık olduğu
Allah dostunun verdiği kimlik ve kişilikle yeniden beğenilen diriliğe ve
sıhhate kavuşacağını öğrendik.
3.
İnsan çok
sevilen, çok sayılan, değer verilen yerde olsa bile kendisini bu hale getiren
ortamda yaşamak, buradaki ortamda mutlu olduğunu öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Allah
aşkına ulaşarak, Allah’ın dostlarını tanıyarak, Şems Hazretlerine hayran olup
âşık seviyesinde seven, iç huzuru ve derinliği kazanan Mevlana Hazretlerinin
kazandığı sırların ortamından çıkıp sıradan bir insan gibi davranamayacağını
öğrendik, anladık.
*
RAVLİ