18 Ekim 2017 Çarşamba

DİVAN-I KEBİR 4. CİLT 2750 İNCİ BEYİT

(Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)
                              
2750. Gönül yeniden yeniye bir şey isteyip durmada;
Yeni bir şey, yeni bir yolcu istiyor.

Görüp neşelenmek için yeni bir sır istiyorsun demek?
Evet, başta sır duyan iki kulak istemede.

Tertemiz kişilerin canları altın madeni istemede;
Hayvanın canıysa boyuna saman ister, arpa ister.

Sarhoşlar, daha yok mu demede, saki (İnsan ruhuna Allah’ı sevdiren, Allah nuru saçan) de sarhoşlardan rehin olarak bir şey istemede.

Sel gibi yüzün yerde, hayat denizine dek, yatağını kazarak akadur, çünkü su, ark istiyor, dere istiyor.

Bağın, gül bahçesinin kokusu gelmede;
O merhametli sevgilinin kokusu gelip durmada.

Sevgilim o kadar inciler saçtı ki denizin suyu belime gelmede artık.

Onun gül bahçesinin hayaliyle çalılık, dikenlik yerler bile nakışlı, incecik güzelim kumaşlardan daha yumuşak gelmede.

Öyle bir marangoz, yani onun aşkı, gökyüzüne merdiven yapıp duruyor.

Köpek gibi acıkmışım da can mutfaklarından burnuma her an somun kokusu geliyor.
                            ***   
DİVAN-I KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                            ***
Neler öğrendik;
1.    Gönlümüzün hep yeni bir şeyler istediğini öğrendik.
2.    Hayvanların canının yiyeceği ot-saman olduğunu, temiz kişilerin canlarının her şeyi içinde barındıran maden olan kişiyi canının istediğini öğrendik.
3.    Tanrı şarabını içenlerin daha da sarhoş olmak için şarap istediklerini öğrendik.
4.    Allah ve Allah dostlarına âşık olan kişinin büyüklerin bulunduğu yüce yere ulaşana kadar yeri kendine yatak yaptığını, su gibi aşkın ısısı ile buz olmaktan kurtulduğunu, buhar olup engelleri rüzgâra binerek aştığını öğrendik.
5.    Sevgilinin kokusu, sevgilinin şekil değiştirmeyen mücevher sözleri ile hakiki hayat denize kavuştuğunu, hediyeleriyle hayat denizine batıp yok olmaktan kurtulduğunu öğrendik.
                       *
İşte böyle yaren;
Acıkan kişinin burnuna yiyecek kokuları ne kadar uzakta olsa bile algılayacağından, Tanrı’ya ve Tanrı dostuna açlık çekenin bu aşk kokusunu alabileceğini öğrendik, anladık.
                         *

RAV

Popüler Yayınlar