(Mevlana
Hazretleri Şems Hazretleri ile olan ilişkisini anlatıyor)
2540.İnanç
(Bir düşünceye gönülden bağlı bulunma) kuşu
uçmuş (Gerçek hayattan uzaklaşıp düşlere dalmış),
sen şimdi tutmuş amansız kalmışsın da âmâna düşmüşsün (Yardımsız
kalıp yardıma muhtaçsın);
Âmânaysa
gece olmuş (Yardım edeceği göremiyorsun) zaten.
Can
madeninde her an gündüzdür;
Gündüz,
peşin akçandır (Parandır) senin madense geceye
dalmış.
Âşıklara,
eseri belirmeyen bir gündüz nasip (Pay) olmuş;
Töreye (Adalete), esere bağlı akıllım olanlara ise gece olmuş gitmiş.
Aşkın,
nice zamandan beri can almaya gelmiş, can almaya koyulmuş amma öldüklerin de
hep neşeli, hep gülmede.
Can,
şekerler çiğniyor amma senden bir başka şeker gelmede dişlere.
Dün
gece gönlü gördüm;
Bir
doğan kuşu olmuş da padişahın eline konmuş.
Bütün
canlar, döner, senin yanına gelir de sanki bir arpa taneceğizi, madene
gelmiştir.
Her
özleyenin canını avlamış o doğan kuşu, sonra da kanatları kanlara bulanmış bir
halde sevgiliye gelmiş.
Ona
dedim ki:
A
âşıkların, rintlerin (Dünya yaşamını hoş görenlerin)
yanından kopup gelen, âşıkların bu kanı da nedir?
Dedi
ki:
Aşk
dili nasıl olabilir ki?
Aşka
delil, kandır ancak.
***
DİVAN-I
KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Gönülden bağlı
olduğumuz Allah dostuna ulaşmak için de Allah’ın yardımı olması gerektiğini,
Allah’ı unutan kimsenin karanlıkta kalmaya kendisini mahkûm edeceğini, sevdiği
Allah dostu olsa da bulup-ulaşıp göremeyeceğini öğrendik.
2.
Candan olan canın
içinde olan her şeyin aydınlık içinde ve peşin olduğunu öğrendik.
3.
Âşık kişinin hep iş
yapmak için geceye saklanmadığını, aydınlıkta iş yaptığını öğrendik.
4.
Âşıkların ölmeden
önce öldükleri için hep neşeli, hep gülmede olduğunu can almaya gelenin gördüğünü
öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Aşk
sevdiğinin uğrunda kanını feda etmekolduğunu öğrendik, anladık.
*
RAVLİ