9 Ekim 2017 Pazartesi

DİVAN-I KEBİR 4. CİLT 2590 İNCİ BEYİT

(Mevlana Hazretleri Şems Hazretleri ile olan ilişkisini anlatıyor)
                              
2590. O koca yayın okundan kaçtıktan sonra okçunun gözünü nerden göreceksin?

Sen dil yarasından bile kaçtın;
Kılıç, ok yarasına nasıl dayanabilirsin?

Yürü, sus;
Esersizlik, belirsizlik susmaktır (İz, işaret olmadığı, niteliği hakkında tam bir bilgi edinilemeyen durumlarda konuşmak yanlıştır);
Ne diye amaca (Kendi istediğine) doğru kaçarsın?

Sevgili, bir an olsun gel eve;
Bir an olsun, şu canımızı tazele.

Şu arkadaşları bir an olsun güldür;
Bir an olsun meclisimizi beze (Güzelleştir).

Beze de gökyüzü, gece yarısında güneşi apaçık görsün.
Beze de aşk ışığı, Konya’dan parlasın, bir anda Semerkand’e, Buhara’ya vursun.

Bir solukta geceyi gündüze döndür;
Bir anda, hemencecik, eğlenmeden, bahane getirmeden ışıt geceyi.

Işıt da o güneş, kayadan su fışkırır gibi gönülden doğuversin, görünsün.

Padişahın şehri olan gönülden doğsun da Nuşivan’la (İranlı Mecusi hükümdar, adaletli oluşuyla meşhurdur) Dârâ’nın (İranlı hükümdardır.
 İskender’le savaşıp kaybetmiş, kaçarken öldürülmüş) mülkünü bir anda birbirine katsın.
                            ***   
DİVAN-I KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                            ***
Neler öğrendik;
1.    Allah’ın emri yürürlüğe girince; kaza kader hükmünde kişinin hüküm tamamlana kadar bir şeycikler göremez hale geleceğini, bağırıp çağırmasının, başkalarını suçlamasının bir değeri olmadığını öğrendik.
2.    Belirsizlik, esersizlik gizlice işini görürken susarak işin sonun beklememiz, kendi çıkarımız için yaygara yapmamamız gerektiğini öğrendik.
3.    Sözün yaralamasından kaçan, öz eleştiri yapamayan kişinin korkak ve dayanıksız kişi olduğunu, fiziki yaralanmaya hiç tahammül edemeyeceğini öğrendik.
4.    Kaçmakla kurtuluşu elde edemeyeceğimizi öğrendik.
5.    Bilmediğimiz bir konuda konuşmanın yanlış olduğunu öğrendik.
6.    Kaza kader hükmü kendini gösterince aklımızın bu durumu kavrayamayacağını, mevcut durumu kabul edip sonucu sessizce kabul etmemiz, sonra da ne yapmamız gerekiyorsa korkmadan yapmamız gerektiğini öğrendik.
                          *
İşte böyle yaren;
Mevlana Hazretlerinin Şems Hazretlerini çok özlediğini, Konya’ya gelip İskender gibi mülkü birbirine katmasını, aydınlığını Konya’dan orta Asya’ya vermesini arzu edip istediğini öğrendik, anladık.
                         *

RAV

Popüler Yayınlar