(Mevlana
Hazretleri Şems Hazretleri ile olan ilişkisini anlatıyor)
2590.
O koca yayın okundan kaçtıktan sonra okçunun gözünü nerden göreceksin?
Sen
dil yarasından bile kaçtın;
Kılıç,
ok yarasına nasıl dayanabilirsin?
Yürü,
sus;
Esersizlik, belirsizlik susmaktır (İz, işaret olmadığı, niteliği hakkında
tam bir bilgi edinilemeyen durumlarda konuşmak yanlıştır);
Ne
diye amaca (Kendi istediğine) doğru kaçarsın?
Sevgili,
bir an olsun gel eve;
Bir
an olsun, şu canımızı tazele.
Şu
arkadaşları bir an olsun güldür;
Bir
an olsun meclisimizi beze (Güzelleştir).
Beze
de gökyüzü, gece yarısında güneşi apaçık görsün.
Beze
de aşk ışığı, Konya’dan parlasın, bir anda Semerkand’e, Buhara’ya vursun.
Bir
solukta geceyi gündüze döndür;
Bir
anda, hemencecik, eğlenmeden, bahane getirmeden ışıt geceyi.
Işıt
da o güneş, kayadan su fışkırır gibi gönülden doğuversin, görünsün.
Padişahın
şehri olan gönülden doğsun da Nuşivan’la (İranlı Mecusi
hükümdar, adaletli oluşuyla meşhurdur) Dârâ’nın (İranlı hükümdardır.
İskender’le savaşıp
kaybetmiş, kaçarken öldürülmüş) mülkünü bir anda birbirine katsın.
***
DİVAN-I
KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Allah’ın emri
yürürlüğe girince; kaza kader hükmünde kişinin hüküm tamamlana kadar bir
şeycikler göremez hale geleceğini, bağırıp çağırmasının, başkalarını
suçlamasının bir değeri olmadığını öğrendik.
2.
Belirsizlik,
esersizlik gizlice işini görürken susarak işin sonun beklememiz, kendi
çıkarımız için yaygara yapmamamız gerektiğini öğrendik.
3.
Sözün
yaralamasından kaçan, öz eleştiri yapamayan kişinin korkak ve dayanıksız kişi
olduğunu, fiziki yaralanmaya hiç tahammül edemeyeceğini öğrendik.
4.
Kaçmakla
kurtuluşu elde edemeyeceğimizi öğrendik.
5.
Bilmediğimiz bir
konuda konuşmanın yanlış olduğunu öğrendik.
6.
Kaza kader hükmü
kendini gösterince aklımızın bu durumu kavrayamayacağını, mevcut durumu kabul
edip sonucu sessizce kabul etmemiz, sonra da ne yapmamız gerekiyorsa korkmadan
yapmamız gerektiğini öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Mevlana
Hazretlerinin Şems Hazretlerini çok özlediğini, Konya’ya gelip İskender gibi
mülkü birbirine katmasını, aydınlığını Konya’dan orta Asya’ya vermesini arzu
edip istediğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ