(Mevlana
Hazretleri Şems Hazretleri ile olan ilişkisini anlatıyor)
2530.Ne
dediysem, ne söylediysem kendime dedim, kendime söyledim a başkalarını
kınamadayım sanan.
A
padişahım senin sonsuz bağışlamanın coşuşuna karşı suça töbe (Tövbe) etmek suçtur.
Yol
yitireni öylesine arar, öylesine araştırırsın ki yol yitirmek, yoldan
sapmamaktan daha üstün olmuş adeta.
Seni
övüş, ne aklımı bıraktı, ne fikrimi;
Söz
söyleme yolu kapandı da bir ah etme kaldı.
Ah,
derdine bir mahrem de bulamıyorum da Ali gibi kuyuya ah ediyorum.
Kuyu,
bu ah-tan (Özlemden, pişmanlıktan, öfkeden, beğenmeden,
sevgiden) coşar da kamış biter ağızda;
Ney
feryada gelir de sırlarımı yazar-döker.
Yeter
ey ney, kes feryadı, biz mahrem değiliz;
O
yüzdendir ki o şeker, bizden de özür dilemede, kamıştan da.
Bize
gündüz, başkalarına ise gece;
Bir
güneş yüzünden yıldızlara gece olmuş;
Hiçbiri
görünmüyor.
Devlet
oklarımız kutlulaşmış;
Ok
fırlamış, yaya gece olmuş gitmiş.
Gülen
gün, tam inancın yüzündedir;
Şüphe
küfür elindeyse gece olmuş.
***
DİVAN-I
KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Mevlana
Hazretlerinin sözlerinin kendisini öz eleştiri yapan sözler söylediğini,
kendini kusursuz görüp başkalarını eleştiren kişi olmadığını öğrendik.
2.
Allah’ın
bağışlamasını bilen, yürekten inanan kişinin tövbe etmesinin yanlış olduğunu
öğrendik.
3.
Doğru yeri ve doğru
kişiyi ararken yolunu kaybedenleri titiz arayanların yolunu kaybedebileceklerini,
bunların yanlış yoldan gidenlerden çok üstün durumda olduğunu öğrendik.
4.
Sır sahibi olup
da başkalarıyla paylaşmadan yaşamanın çok zor olduğunu öğrendik.
5.
Hazreti Ali
sırlarını taşımak zor geldiği zaman kullanılmayan geniş ağızlı bir kuyuya gidip
söylermiş, bu kuyudan çıkan kamışları bir çoban kesip kaval yapmış, bu kavala (Ney) üflediği zaman Hazreti Ali’nin sırlarının bu
kavaldan çıkan sesten duyulduğunu öğrendik.
6.
Sevgilinin
iyiliklerini, güzelliklerini, üstünlüklerini söylemek zevkiyle insanın ne
aklının ne de fikrinin kalmayacağını, söz olarak insanın ağzından sadece AH çıktığını öğrendik.
7.
Şems
Hazretlerinin ışığıyla Mevlevilerin karanlıktan kurtulduğunu, sevinç ve
kutluluk içinde çok ileriye gittiklerini öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
İnancı
tam olanların aydınlık içinde mutlu, sevinçli, hoş zaman geçirdiklerini, şüphe (Olguyla ilgili gerçeğin ne olduğunu kestiremeyenlerin)
ve küfür içinde olanların (Tanrının varlığını ve
birliğini kabul etmeyenlerin) ise kendilerini karanlıkta kalanlar gibi
yaşamaya mecbur ettiklerini öğrendik.
*
RAVLİ