6 Ekim 2017 Cuma

DİVAN-I KEBİR 4. CİLT 2530 İNCİ BEYİT

(Mevlana Hazretleri Şems Hazretleri ile olan ilişkisini anlatıyor)
                              
2530.Ne dediysem, ne söylediysem kendime dedim, kendime söyledim a başkalarını kınamadayım sanan.

A padişahım senin sonsuz bağışlamanın coşuşuna karşı suça töbe (Tövbe) etmek suçtur.

Yol yitireni öylesine arar, öylesine araştırırsın ki yol yitirmek, yoldan sapmamaktan daha üstün olmuş adeta.

Seni övüş, ne aklımı bıraktı, ne fikrimi;
Söz söyleme yolu kapandı da bir ah etme kaldı.

Ah, derdine bir mahrem de bulamıyorum da Ali gibi kuyuya ah ediyorum.

Kuyu, bu ah-tan (Özlemden, pişmanlıktan, öfkeden, beğenmeden, sevgiden) coşar da kamış biter ağızda;
Ney feryada gelir de sırlarımı yazar-döker.

Yeter ey ney, kes feryadı, biz mahrem değiliz;
O yüzdendir ki o şeker, bizden de özür dilemede, kamıştan da.

Bize gündüz, başkalarına ise gece;
Bir güneş yüzünden yıldızlara gece olmuş;
Hiçbiri görünmüyor.

Devlet oklarımız kutlulaşmış;
Ok fırlamış, yaya gece olmuş gitmiş.

Gülen gün, tam inancın yüzündedir;
Şüphe küfür elindeyse gece olmuş.
                            ***   
DİVAN-I KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                            ***
Neler öğrendik;
1.    Mevlana Hazretlerinin sözlerinin kendisini öz eleştiri yapan sözler söylediğini, kendini kusursuz görüp başkalarını eleştiren kişi olmadığını öğrendik.
2.    Allah’ın bağışlamasını bilen, yürekten inanan kişinin tövbe etmesinin yanlış olduğunu öğrendik.
3.    Doğru yeri ve doğru kişiyi ararken yolunu kaybedenleri titiz arayanların yolunu kaybedebileceklerini, bunların yanlış yoldan gidenlerden çok üstün durumda olduğunu öğrendik.
4.    Sır sahibi olup da başkalarıyla paylaşmadan yaşamanın çok zor olduğunu öğrendik.
5.    Hazreti Ali sırlarını taşımak zor geldiği zaman kullanılmayan geniş ağızlı bir kuyuya gidip söylermiş, bu kuyudan çıkan kamışları bir çoban kesip kaval yapmış, bu kavala (Ney) üflediği zaman Hazreti Ali’nin sırlarının bu kavaldan çıkan sesten duyulduğunu öğrendik.
6.    Sevgilinin iyiliklerini, güzelliklerini, üstünlüklerini söylemek zevkiyle insanın ne aklının ne de fikrinin kalmayacağını, söz olarak insanın ağzından sadece AH çıktığını öğrendik.
7.    Şems Hazretlerinin ışığıyla Mevlevilerin karanlıktan kurtulduğunu, sevinç ve kutluluk içinde çok ileriye gittiklerini öğrendik.
                          *
İşte böyle yaren;
İnancı tam olanların aydınlık içinde mutlu, sevinçli, hoş zaman geçirdiklerini, şüphe (Olguyla ilgili gerçeğin ne olduğunu kestiremeyenlerin) ve küfür içinde olanların (Tanrının varlığını ve birliğini kabul etmeyenlerin) ise kendilerini karanlıkta kalanlar gibi yaşamaya mecbur ettiklerini öğrendik.
                         *

RAV

Popüler Yayınlar