28 Ekim 2017 Cumartesi

DİVAN-I KEBİR 4. CİLT 2920 İNCİ BEYİT

(Mevlana Hazretleri nefsi anlatıyor)
                              
2920. Gece geldi, bizler-benler yok oldu gitti;
O uyumayan kişininse ancak Tanrı’yla buluşacağı çağ geldi.

Özler, beden samanıyla karıştı, fakat beden uyudu mu taneler samandan arındı.

Hintliler, beden çadırını süpürdüler;
Türk, halveti gördü de çadıra girdi.

Dünya dedikodularını su aldı götürdü;
Padişahlar padişahının konuşma vakti geldi.

Tebrizli Şems, ortaya geldi mi anlam ehlinin sözü kısaldı gitti.

Sabah çağı geldi çattı, a genç, hadi kalk;
Yükünü bağla, kervana yetiş.

Kervan gitti, sen gafletle (Dikkatsizce) uyumuşsun, ziyandasın, ziyandasın, ziyanda.

Ömrünü suçlar işleyerek yitirme de cennetlerde ter ü taze (Çok taze) kal.

Şom (Uğursuz) nefsini öldür, o, senin şeytanındır;
Onu öldür de huriler, yeninden-yakandan baş çıkarsın.

Şom nefsini adamakıllı (Gereğinden çok, iyice bir güzel, bir temiz) öldürdün mü yedinci kat göğün üstüne bas ayağını.
                            ***   
DİVAN-I KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                            ***
Neler öğrendik;
1.    Gece uyuduğumuz zaman bizler-benler kalmayacağını öğrendik.
2.    Allah’ı veya Allah dostunu görmek için bekleyen kişinin Allah’ın huzuruna kabul edilecek olgunluğa geldiğini uyanıkken benleri-bizleri kendinde bırakmadığı zaman olduğunu öğrendik.
3.    Her zaman dünyada sapla samanın birbirine karışık olduğunu, yani insanın gıdasıyla hayvanın gıdasını birlikte olduğunu görüp anlamamız gerektiğini öğrendik.
4.    Şems Hazretlerinin bir konuda sözü olduğu zaman anlam ustalarının sözlerinin çok azalacağını öğrendik.
5.    Ömrümüzü yatmakla geçiremeyeceğimizi erken kalkarak yolcuysak yolumuza, işimiz varsa işimize erkenden başlamamız gerektiğini öğrendik.
6.    İhtiyaç dışı isteklerimizin uğursuzluk oluşturacağını öğrendik.
                       *
İşte böyle yaren;
Nefsi tanımamız, iblis ile ilişkisini anladığımız zaman uğursuzluk kaynağını yok edeceğimizi, yücelerde ebedi kalacağımız yurtlar bulacağımızı öğrendik, anladık.
                         *

RAV

Popüler Yayınlar