630.
Kopuz (Ozanların çaldığı telli Türk çalgısı) huy
edinmiştir, mızrap yemedikçe duramaz, dayanamaz;
Çalgıcının
ayaklarına yüz sürer, başvurur.
Devletimiz
geçim (Anlaşma, uyum) devleti, kahvemiz arştan (İkram göğün en yüksek katından) gelmede, meclise badem
helvası dökülüp saçılmış.
“Sana
buğz eden (Gizli
düşmanlık eden, nefret eden) yok mu, asıl odur nesli kesilen (Tamamen yok olan, ortadan kalkan)” (Kevser suresi 3.) ayetini okumadan önce işte sana
hemencecik tam elli gazel, beşi de caba (Fazlasıyla).
Rab
(Sahibimiz, efendimiz olan) saki (İnsan ruhuna Allah nurunu sevgisi veren, saçan) ikbal açıklığı
(Gelecekteki olayları kaçınılmaz bir biçimde belirleyen
ilahi iradenin insan ve toplum için çizdiği yaşayış biçimini sağlayan, yüksek
makama eriştiren) daima onunla, okuyup üfüren, kutluluk;
A
korkan, çekinme, ürkme artık.
Ruh,
büyük kâseyle içtiği kahvemizden esridi (Coştu,
kendinden geçti);
Dünya
yemyeşil, kıpkızıl çiçeklerle bezendi.
Sus,
mahrem (Bizlere yakın biri) olda rabbani (Rab ile ilgili) mecliste her an, boğazsız, dudaksız,
sağraksız (Kapsız,) can şarabını içedur.
Türkistan’ın
yağma beyi, zenciler diyarına ordu saldı, saldırdı, aklını başına devşir de
hemencecik kendinden geçiş kalesine kaç.
Ne
vaktedek Zenci gece, canımızı sıkacak, aklımızı dağıtacak?
Padişahlar
padişahı sabah, geldi de kafasına hançer sapladı onun.
Kara
gece (Kötülük, uğursuzluk, sıkıntı veren) öküzünü
(Bönlüğü, görgüsüzlüğü, kabalığı, anlayışsızlığı,
yeteneksizliği), sehere kurban (Aydınlığa tercih)
ettiler, müezzin onun için Allahu ekber (Tanrı uluların
ulusudur) demede.
Gökyüzü,
leğenin altından öylesine bir mum çıkardı (Topraktan
yaratılmış insanda aydınlık verecek yeteneği, özelliği gösterdi),
getirdi ki utancından gökte bir tek yıldız bile kalmadı (Aydınlığından gökteki yıldızların görünmez hale geldi).
***
DİVAN-I
KEBİR 2 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul
REMZİ KİTABEVİ 93
***
Neler öğrendik;
1. İnsan olarak bizim bir çalgı gibi olduğumuzu, bizi
akort edecek, usul ve ritimle vuruşlar yaparak bizden hoş ses çıkartacak, işi
bilen Allah dostu kişinin yetiştirmesini istememiz ve beklememiz, ona boyun
eğmemiz gerektiğini öğrendik.
2. Hazreti Mevlana’nın gıdasının en yüksek gökten
geldiğini, topluluğunda bulunanlara ikram ettiğini öğrendik.
3. Şems Hazretlerinin kutluluk, uğurluluk verdiğini,
heybetinden, ululuğundan korkmamak ürkmemek gerektiğini öğrendik.
4. Allah dostları kendine yakın olanların canlarını
sarhoş olup kendinden geçen bir kutlu hale getirdiğini öğrendik, anladık.
*
İşte böyle yaren;
Sıradan bir insan olmaktan kurtulmak istiyorsan Allah
dostlarını sevmemiz ve o topluluğa katılmak için çalışmamız, uğraşı vermemiz
gerektiğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ