19 Eylül 2015 Cumartesi

DİVAN-I KEBİR 2 CİLT 560 İNCİ BEYİT

560. Nefis zahit (Dinin emrettiklerini yapan, yasakladıklarından sakınan) oldu amma gene de düzelmez;
Düzgün, usûl boy (Bir ilmin veya tekniğin asıl konudan önce öğrenilmesi gereken esas, başlangıç bilgisini) istiyorsan ancak yeşillikteki o selvi boyludan iste (Şemsi Tebrizi’den), ondadır usûl boy.

Senin saf, tertemiz bir canın var, suretin (Görünüş, biçim) o candan doğmuştur.
O tertemiz, o suretten münezzeh (Temiz ve uzak) cana bak, gör, ne biçim bir bedeni var onun.

Can aynasına bak da gör, hem suretten münezzeh (Görünüşten uzak), hem surete (Görünüşe, biçime) bürünmüş;
Her an yeni bir put yapmada, sanki bir şaman.

Gâh gönlün yanına akmada, sanki gâh balçık (Dünya) derdine düşmede;
Hırsından iki karı almış adama benziyor adeta.

Candan agâh olmayan (Bilen, bilgili, haberli) padişah şad (Sevinçli, neşeli) olur mu hiç?
Kıldan bir kefene bürünmüş ölü, kalkar da nazlanır mı?

O çeşit kişi deve gibi ağzını oynatır, bir şeyler geveler, çekinir durur, yani ağzım dolu demek ister;
Fakat ağızda lokma olmadan tükürdüğünü çiğnemek, beyhude yere çeneyi yorar ancak.

Er (İşini iyi bilen, yetenekli, yiğit) ol, mecnun (Sevdiğin uğrunda kendini kaybeden) ol, kanlarla dolu leğene dal (Korkaklık gösterme);
Gâh erkek, gâh dişi (Kolay işlenen) olma;
Bu iş insan işi değil, çaylağın (Karışık yerlerde avını kaybetmeden ustalıkla manevra yapabilen, kısa sürede büyük hızlara erişebilenlerin) kârı (Kazancıdır).

Onun ürkmüş, yüzü sararmış Musa’sı gibi (Musa sopasının yılan olduğunu görünce korkmuştu) çekinip (Allah’ı görme) dileğinden geçme, derdine tövbe etmeye kalkışma.
Sevgili (Allah), beni hiç mi hiç göremezsin der amma aldırış etme, evet, görürsün söyleyinceye kadar dayan.

Nimetlere daldın da sarhoş oldun mu ne gam kalır, ne tasan;
Sarhoş, şu gökyüzünün söz söylediğini nerden bilecek, nerden duyacak?

Kaynak güzel oldu, gönül çekti mi ağzın tatlılaşır;
Fakat bütün inciler Aden denizindedir (Her Müslüman’ın giremeyeceği, sadece hak edenlerin girebileceği en yüce 8.Cennet olan Adn cennetindedir), kaynakta değil.
                          ***   
DİVAN-I KEBİR 2 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul REMZİ KİTABEVİ 93
                             ***
Neler öğrendik;
1.    Şu anda okuduğumuz, gördüğümüz, beğendiğimiz, yaşamımıza geçirdiğimiz, isteklerimizi dinin isteklerine göre yaptığımız, dinin yasak ettiklerinden uzak durmamızla yeterli amaca ulaşamayacağımızı, daha da ilerisine gitmemiz gerektiğini öğrendik.
2.    Aradığımız canın Şems Hazretlerinde olduğunu,  canı Şems Hazretlerinden istememiz gerektiğini öğrendik.
3.    Şems Hazretlerini candan, canımızdan istemeliyi ki onu gönül aynasında dünyada yaşadığı gibi canlı, hareketli, etken görebileceğimizi öğrendik.
4.    Aşk yolu ile Allah’a ulaşmak isteyenin doğru kaynağı bulması gerektiğini, fakat değişmeyen sırların yerini Mevlana Hazretlerinden öğrenebileceğimi öğrendik.
                               *
İşte böyle yaren;
Allah’ı görme dileğinden vazgeçmememiz gerektiğini, yalvararak, ağlayarak ısrarla istememiz gerektiğini öğrendik, anladık.

Allah kulunun bu duasını kabul ederse ona dostlarından birini sevdirdiğini, sevdirdiği bu kulu vasıtasıyla huzuruna almaya hazırlattığını öğrendik, anladık.

Şems Hazretlerini candan görmek istememiz, Allah’a yalvarışta bulunmamız gerektiğini Hazreti Mevlana’nın dilinden öğrendik, anladık.
                               *

RAVLİ

Popüler Yayınlar