25 Eylül 2015 Cuma

DİVAN-I KEBİR 2 CİLT 620 İNCİ BEYİT

620. Devlerle periler, kılıçlarla kalkanlarla korusalar gene de Tanrı emri gelince bu tedbir (Önlem), alt-üst olur gider.
(Mu’min suresi 78 ayet: Allah'ın emri gelince gerçek olarak hükmedilir ve işte buracıkta, boş şeylere uyanlar ziyan eder gider)

Her umduğunu elde edebilir misin?
Eline geçen bazı kere sopa olur, bazı kere iki başlı yılan kesilir.

Dün, bunun bir çaresini bulmaya çalışmadım, diye dertlenir durursun amma çare sandığın da seni aldatır.

Tut ki o çareye başvurdun (Bir sonuca varmak, ortadaki engelleri kaldırmak için tutulması gereken yolu, çıkar yol, çözüm yolu olarak gördün), ne hâsıl (Olan, ortaya çıkan, görünen) oldu o sevdadan (Aşırı ve güçlü tutkundan, isteğinden ne elde ettin)?

Onun gibi yüzlercesinin peşinde yüz tane daha tuzak (Güç ve tehlikeli duruma düşürmek için kurulan düzenden, komplodan) belirir.

O çareye sarıldım durdum da gene mat edemedim (Karşındakini kötü duruma düşüremedin, bozamadım) dersin;
Görüyorsun ya, o topal (Yetkisiz ve yeteneksiz önemli bir iş yapmaya kalkıştığın zaman) çarenin ne faydası oldu?

Kaybedişi gıda (Besin) edin, ona yakut kesil (Kendini kaybedişle süsle) de o ol;
İşte sığınak budur, kaçılacak yer burası.

Peygamber’in sözünden doğru haberi duy;
İnanan hakkında demiştir ki:
İnanan kişi, kopuza  (Ozanların çaldığı telli Türk çalgısına) benzer.

O padişahlar padişahı (Peygamber Efendimiz) geldi, ne de hoş, ne de güzel.

Dünya misk (Asya’nın yüksek dağlarında yaşayan bir tür erkek ceylanın kalın derisi altındaki bir bezden çıkarılan güzel kokulu maddenin) kokusuyla, amber (Amber balığından çıkarılan güzel kokulu, kül renginde olanın) kokusuyla doldu.

Mademki inanan (Allah’a inanan, Allah’ın doğruluğunu, büyüklüğünü ve gücünü sarsılmaz bir duygu ile benimser) , feryat (Haykırışlar) edip ağlamada kopuzdur;
Kopuz, kendisine birisi mızrap vurmadıkça nerden feryat edecek?

Büyükler büyüğü ferah (İç sıkıntısı olmayan, aydın, iç açıcı), (Tanrı dostu Şem’si Tebrizi) geldi çattı, ulular ulusu ferah (Kalbimize, gönlümüze bolluk, genişlik) geldi erişti;
En devamlı kerem (Büyüklük, ululuk, asillik) geldi, Ay’ların Ayı (Karanlıklara aydınlık verelerin kaynağı) geldi.
                          ***   
DİVAN-I KEBİR 2 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul REMZİ KİTABEVİ 93
                             ***
Neler öğrendik;
1.    Allah’a inanan olarak her şeyin Allah’tan geldiğine inanmamız ve gücümüzün yaptığımız işe yetmez olduğunu kabul ederek yalvarış ve ağlayışla Allah’tan yardım istememiz gerektiğini öğrendik.
2.    Ne söylememiz ne yapmamız Allah’tan gönlümüze gelen mesajlarla olduğunu öğrendik.
3.    Düşmanımız ne tedbirler alırsa alsın, biz ne kadar yapacağımızı ince düşünsek bile Allah’tan emir nasıl geldiyse öyle olacağını öğrendik.
                               *
İşte böyle yaren;
Şems Hazretlerinin, Mevlana Hazretlerinin karanlıkta kalıp göremeyenlere ışık tuttuğunu, hakikati görmemize yardım ettiğini, ben ve ben merkezli düşünceden ve davranışlardan kendimizi temizleyerek büyüğümüze kendimizi teslim etmemiz gerektiğini öğrendik, anladık.

Yaren, yücelere giden yolun uzun ve zorluklarda dolu olduğundan tek başımıza başaramayız, bize yol gösteren, yolumuzu aydınlatan, görünür ve görünmez yardımlarda bulunan öndere, Allah dostuna ihtiyaç olduğunu öğrendik, anladık.

Allah kulunun kendisine yaklaşmasını istediği zaman o kişiye kendi dostlarından birini sevdirerek yolu ve yolun terbiyesini onun vasıtasıyla öğrettiğini öğrendik, anladık.
                               *

RAVLİ

Popüler Yayınlar