1510- Gökten ses geldi, âşıkların hekimi (Doktoru) geldi diyor;
Senin
yanına gelmesini istiyorsan hasta ol, hasta (Aşırı
düşkün, tutkun).
Bu
gönlü bir mağara say, o sevgilinin halvet (Baş-başa
buluştuğun) yurdu bil;
Mağara
dostuysan (Hazreti Ebubekir’in Hazreti Peygamberimize
davrandığı gibi davranabiliyorsan) hadi, gel, mağaraya gir, mağaraya
gir.
İyi,
saf (Kurnazlığa aklı ermeyen, kolaylıkla aldatılabilen),
bön (Budala, ahmak, avanak) bir adamsın sen,
altınını hırsızlara kaptırmışsın;
Hırsızı
bilmek, paranı elde etmek istiyorsan yankesici ol, yankesici (Bir kimsenin cebinden, çantasından ustalıkla, hissettirmeden
bir şeyler çal).
Sus,
onun denizinde denizi, inciyi az vasfet (Niteliğini az
söyle);
Dalgıçlık
etmek istiyorsan soluğunu tut, soluğunu tut (Az konuş,
az anlat).
Bırak
ey âşık hileyi, virane ol virane (Yanmış, yıkılmış,
harap olmuş);
Ateşin
ta ortasına atıl, adeta gönlüne gir de pervane ol, pervane (Işık çevresinde dolanan kelebek).
Hem
kendine yabancı kesil (Ben ve ben merkezli düşünceden
ve davranıştan uzaklaş), hem evini yık da ondan sonra gel, âşıklarla
aynı evde otur, aynı evde düş kalk (Aynı ortamda zaman
geçir).
Yürü,
gönlünü siniler gibi yedi kere yıka kinden (Gizli düşmanlıkları,
öç alma isteğini bırak ) de sonra gel, aşk şarabına kadeh kesil, kadeh (Vücudunu aşkla dolacak hale getir).
Sevgiliye
lâyık olman için tamamıyla can (Yaşam, hayat, güç,
dirilik) kesilmelisin;
Sarhoşların
yanına gidiyorsan sarhoş ol, sarhoş (Gittiğin
yerdekilerle aynı duygulara katıl).
Sen
kadir gecesisin, burada kadir gecesi ol, kadir gecesi gibi ruhlara köşk ol,
konak kesil.
Düşüncen
nereye gidiyorsa seni de peşinden sürükler, oraya çeker;
Düşünceden
de geç de kaza ve kader gibi en ilerde yürü, en öne geç.
***
DİVAN-I
KEBİR1
MEVLÂNÂ
CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul
REMZİ KİTABEVİ 93
***
Neler
öğrendik:
1.
Kiminle
yakınlaşmak istiyorsak ona muhtaç olduğumuza inanmamız ve gönül verip
bağlanmaya hazır olmamız gerektiğini öğrendik.
2.
Yakınlaşacağın
kişiyi gönülden sevmek ve onun gönlüne girmek amaçlı çalışmamız gerektiğini
öğrendik.
3.
Canını, malını
birbirine uğrunda feda edecek durumda olanların gönül dostu olabileceklerini
öğrendik.
4.
Kaybettiğimiz her
ne varsa Hazreti Mevlana gel benden gizlice al diye davet ettiğini,
cesaretlendirdiğini öğrendik.
5.
Hazreti
Mevlana’dan aldıklarımızdan fazla söz etmememiz gerektiğini öğrendik.
6.
Dünya işlerinde
uyanık, akıllı olmak isteğinden vazgeçip Allah’a muhtaç durumda, yardım
isteyecek durumda olmamız gerektiğini öğrendik.
7.
Kendimize bir
başkası gibi bakıp eleştiri yapabilecek cesarette ve konumda olmamız
gerektiğini öğrendik.
*
İşte
böyle yaren,
Dünyaya
bağlı kişilerin aldatma, hile, ikiyüzlülükle hırsızlık edip para ve mal sahibi,
bundan da kuvvet sahibi olma yolunda olduklarını, bu düşünce peşinde
sürüklenenlerin hiç kalıcı kazanımı olmadan ölüm sonrası hayata gideceklerini
öğrendik, anladık.
İleri
bir yaşantı için dünyaya bağlanma yerine bağlılığımızı Hak dostlarına
yönlendirmemiz, düşüncemizi kaza ve kadere teslim edip üstün bir yaşayış ve
elde ediş içinde olmamız gerektiğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ