8 Ocak 2015 Perşembe

DİVAN-I KEBİR 1 CİLT 1570 İNCİ BEYİT

1570-  Şu gönüller açan (Tanrı’nın) şaraptan içen topluluk, ferahlara gark oldu (İçine battı);
O yanda kadeh, bu yanda kadeh, sonucu, içleri çarşıya, pazara döndü.

Kimsenin kendinden haberi kalmadı, ört kapıyı, aç kemeri;
Ey oğul, biz elden çıktık artık, elini bizden yu (Yıka ‘Bizden artık yardım beklentisi içinde olma”).

Ben senin şûh (Neşeli ve serbest) sözlerinle sarhoşum, alnına dökülen salkım-salkım saçlarla sarhoş;
Gül renkli şarabının sayesinde renkten de kurtulmuşuz, korkudan da.

Sus, çünkü kendinden geçerek hay-huya (Telaş ve gürültü yapmaya) kalkışırsan bil ki Tanrı lütfuyla buraya ne ney (Yanık sesin) sığıyor artık, ne huy (Alışkanlıkların) sığıyor.

Dün gece apaydın sabaha kadar kendimden geçmiştim, aklım başımda yoktu; bir an olsun baş nerdeydi, son nerde?

Ey Tebrizli Şems, ey canın, gönlün kendisine kul kesildiği er, gerçi adımı ırmak üstüne yazdın, belki de unuttun beni, amma gene de gel ne olur.

Ey niyetlenenler, yola düşenler, sizi doğru yola sevk edene ulaşın, ona kavuşmak için düşün yola, aşın yolları:
Araştırın sizi kutluluğa ulaştıranı, nerdedir o ulu, nasıl buluşursunuz onunla?

Aşk, bir ışıktır ki yüceltilmiş, bir sırdır amma ne de güzel içilecek, arınılacak zaten de sevgi ırmağı boyuna akar, kesilmez, muhabbet (Dostça konuşmak, yarenlik, sevgi) ateşi boyuna yanar, söndürülmez.

Aşk, elemlerle (Acılarla, üzüntülerle, dertlerle, kederlerle) beraberdir, fakat gene de yücedir;
Sevgi derdine uğrayan havalandı, uçtu derlerse sakın inkâr etmeyin, uzak görmeyin bunu, olamaz demeyin.

Ona (Hak aşığına) kul köle olup sevgisiyle hizmet etmek, azatlısı olup başıboş gezmekten hayırlıdır size;
Aşkıyla ağlayan gözü hastadır, göz ağrısına uğramıştır sanmayın.
                                 ***   
DİVAN-I KEBİR1
MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul REMZİ KİTABEVİ 93
                             ***
Neler öğrendik:
1.    Tanrı şarabından içenin başına ne gelirse gelsin ruh hastalığına yakalanmayacağını, kalp ve gönül sıkıntısı olmayacağını öğrendik.
2.    Hak şarabı içenin sarhoşluğu ile aşka daldıklarını, kendilerini bile unuttuklarını öğrendik.
3.    Sarhoşlukla Allah âlemine dalacağımızı, bunun göstergesinin suskunluk olduğunu öğrendik.
4.    Tanrı şarabından sarhoş olursak; telaş ve gürültüden, yanık seslerin etkileyişlerinden ve alışkanlıkların baskılarından Allah’ın iyiliğinin tesiriyle kurtulacağımızı, sessizliğe bürüneceğimizi öğrendik.
5.    Şems Hazretlerini daima anıp, kendimizi hatırlatıp davet etmemiz gerektiğini öğrendik.
6.    Bize doğru yolu gösterecek kişiyi öncelikle bulmamız gerektiğini öğrendik.
7.    Aşkın Tanrı katında yüceltilmiş olduğunu, üzüntülerle beraber olsa bile arınma ve devamlı dostluk oluşturacak kuvvet ve bağa sahip kılacağını öğrendik.
8.    Tanrı erinin ağlayışının hastalıktan, ıstıraptan olmadığını öğrendik.
                                   *
İşte böyle yaren,
Başı boş gezmekten ise Tanrı’ya ulaşma yolunu gösteren, aydınlatan, aşık olmayı ve aşıklığın sarhoşluğunun yolunu bize gösterecek Tanrı erine sevgiyle bağlanıp hizmet etmenin daha hayırlı bir iş yapmak olduğunu öğrendik, anladık.
                                  *

RAVLİ

Popüler Yayınlar