5 Ocak 2015 Pazartesi

DİVAN-I KEBİR 1 CİLT 1540 İNCİ BEYİT

1540-  Her an birine (Aşk) şarap(ı) sunar (Allah sözlerini söyler) da ağaç gibi boy atar o (Büyümesine);
Onun kalkışına, sıçrayışına şeytan da hayran olur, peri de.

Aslan gibi birini görmüşsün de bıyığını adamakıllı burmuşsun amma o şişman hantal, bu senin layığın, bir de onun lâyığını gör bakalım.

Kalıbının cüzleri, onun lütfuyla birbirine eklendi de düzüldü koşuldu, halleri (Sorunları halleder, sonuca ulaştırır) de birbirine ekler (Tamamlar, ilave eder), düzer (Bir gereksimi karşılamak amacıyla birçok şeyi birbirini tamamlayacak biçimde bir araya getirir) koşar (Birini bu işte görevlendirir);
Eklerin birbirine rağbet edişleri, onun rahmetiyledir.

Ne de hoş bir ovadır bu ova ki yer-yer orda salına-salına nazlanarak yürüyen, ancak aşktır, o ovanın üstünde Tanrı’dan başka bir şey yoktur, altında yokluktan başka bir şey yok.

Söz oltasını az ör, çünkü av, sana zebun (Güçsüz, zayıf, aciz) olmuyor ki;
Az ör de avları tutsun, av da onun oltasına, ağına karşı sarhoştur zaten.

Dünyada böylesine Ay olamaz, burada topalla (Yavaşla, hızlı olma) ey gönül, inada (Karşı düşünceler ileri sürmeye) kalkışma.
Beni savaşla korkutup duruyorsun ha, hadi, savaş bakalım, hadi savaş.

Biz o ebedi şarapla Tanrı sarhoşuyuz;
Sense akıllısın, hünerlisin.
Yürü ad-san kaydında kaladur.

Kâğıttan elbiseler giyinerek (Yazılmış Allah’ın emirleriyle ayıbımızı kapattık, kendimizi ayıplardan korumuş bir halde) din padişahının huzuruna gittik biz;
Sen suret (Gördüğünü, eline aldığının) âşığısın, kalem gibi renge (Aldatmasına) kapılıp kal.

Sevgilinin aşkıyla can ver, düğüm (Anlaşılamayan, çözümlenemeyen karışık durum) aşksız çözülmez.
Ey ruh, burada sarhoş ol;
Ey akıl, topalla burada.

Rûm (Anadolu), yüzünü görüp sarhoş oldu, zenci, saçını görüp yıkıldı;
Artık istersen Rum ülkesine git, istersen zenciler diyarına.
                                 ***   
DİVAN-I KEBİR1
MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul REMZİ KİTABEVİ 93
                             ***
Neler öğrendik:
1.    Allah sözlerini söyleyen, kişileri aydınlatan, doğru yolu gösteren kişinin büyüyeceğine, saygın biri olacağını öğrendik.
2.    Görünüşünü güzelleştirmiş fakat kendini Allah’ın sözlerinden uzak olan kişinin şişman ve işi kaba ve yavaş olacağını öğrendik.
3.    Allah sözlerini önemseyen insanın en ufak parçalarına kadar iyiliğe ve uyuma etki ettiğini, kişiyi uygun ve olgun hale getireceğini öğrendik.
4.    Tanrı aşkının insanı huzurlu kıldığını, Allah’tan başka bir şey olmadığının bilincine vardırdığını öğrendik.
5.    Çok söz etmememiz gerektiğini, yerinde, zamanında ve iyiliğe yönlendirecek Tanrı sözünü söylememiz gerektiğini öğrendik.
6.    İnsanın yetişmesinde, iyi ve parlak biri olmasında gönlün isteklerini yavaşlatmamız gerektiğini, Tanrı sözlerini söyleyenlerle, Tanrı erleriyle savaşa girmenin yanlış olacağını öğrendik.
7.     
                       *
İşte böyle yaren,
Mevlana Hazretlerinin ad-san para, mal, mülk kaydında olmadığını, aklın ötesine geçerek Tanrı sarhoşu olduğunu, Tanrı huzuruna aşık olarak gitme isteğinde olduğunu öğrendik, anladık.

Herkesin hayran olup sarhoş olması için aşk gerektiğini, aşksız istenilene ulaşılamadığını öğrendik, anladık.
                                 *
RAVLİ

Popüler Yayınlar