10 Ocak 2015 Cumartesi

DİVAN-I KEBİR 1 CİLT 1590 İNCİ BEYİT

1590-  Ödleğin (Korkağın, tabansızın ‘Alt derecede olan’, yüreksizin) biri bir gün bağırdı, “ Kötü çoban” dedi:
“ O keçi, sürünün içinden bana baktı, acaba ısırır mı beni?

Çoban ödleğe:
“ ısırırsa da dedi, hatta tekmesinin altında öldürse de er kişiye ne gam, korkar mı hiç keçiden?” dedi.

Akıl nerde ki söz söylesin, ayak nerde ki koşup yortasın (Sürekli gidiş halinde olasın), karadan kaçıp denize dalasın da depremden emin olasın.

Padişahlar padişahı olasın, saltanatın daimi olsun, Zühal (Satürn) yıldızından bile yüce olsun yerin, şu süprüntülükten çıkasın.

Aklı küll (Doğadaki uyum) gibi, işe güce koyulasın, bal ırmağı gibi coşup köpüresin, Hamel burcundaki (Koç burcu) güneşe (Baharın başlangıcına), Sümbüle burcundaki (Başak burcundaki) Ay’a (Olgunluk parlaklığına) dönesin.

Yüzlerce kuzgun, yüzlerce puhu, yüzlerce üveyik, senin için nağmeler düzmüşler;
Şu oyalanmadan vazgeçseydin gönül sırlarını duyardın.

Gönül sahibiysen aşka düş, gönülsüz bir hale gel, aklın varsa deli ol, çünkü şu cüz’i (Pek az) akıl, senin aşkının gözüne bir su kabarcığı gibi görünür.

Sonucu gayb sureti gelip yetişir de seni suret âleminden çeker, sıyırır (Görünmeyen âlemde oluşanların dünyaya gelip şekle büründüğünü, bunun oluşumunu görenin görünmeyen âleme ilgi ve merak duyacağını, böylece görünmeyen âleme çekileceğini);
Çünkü onun o birbirine karışmış kıvırcık siyah saçları yüzünden bu mesele sarpa sarmıştır, çözümlenmesi güçtür.

Fakat gene de bu yolda hoşlukla, güzellikle eteğini kaldırman, çekmen(Aşk yolunda yürüyüşe çıkmak) gerek;
Çünkü aşılacak yol, âşıkların kanlarına bulanmıştır (Âşıklar bu yolda kanlarını dökmüşlerdir).

Yürü ey gönül, yürü kervanla, yapayalnız bu yolu aşmaya kalkışma;
Çünkü şu gebe kalmış zaman fitneler (Karışıklıklar, kargaşalar) doğuruyor.

Dediğim gibi gidersen zahmetsiz gidersin, Tanrı’nın amanın da (Yardımı ile) olarak yol alırsın, denizde kayık gibi yürürsün.
Ey gönül, mademki gittin, gidiyorsun, bari zahmetsiz, şikâyetsiz git.
                                 ***   
DİVAN-I KEBİR1
MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul REMZİ KİTABEVİ 93
                             ***
Neler öğrendik:
1.    Korkak kişinin gerçek tehlike olmasa bile korkup, kendinde korku oluşturup kaçmayı tercih ettiğini öğrendik.
2.    Dünya işlerinin oyalamasında ısrarla kalanın gönül sırlarından yoksun olacağımızı öğrendik.
3.    Gönül sırrına ulaşmakla doğadaki uyumu, tatlılığı, faydalara, güzellikleri, olgunluğa, parlaklığa, uğurluluğa kavuşabileceğimizi öğrendik.
4.    Eminliğe ulaşmak için eminlik veren yere ulaşana kadar koşma derecesinde uğraşı vermemiz gerektiğini, bunun yolunun gönlün sırlarını bilmekle olacağını öğrendik.
5.    Çok değer verdiğimiz aklımızın da gücünün bir sınırı olduğunu, daha üstününün gönül sahibi olmak olduğunu, gönlün de daha üstünde olan aşk deliliği olduğunu öğrendik.
6.    Aşk yolu zor ve zahmetli olsa da getirisinin ebedi kazanımlar olacağını öğrendik.
                           *                                             
İşte böyle yaren,
Aşk yolunun yalnız gidilemeyeceğini, yol gösteren, yolu aydınlatan, maddi manevi koruyan güçlü kişinin önderliğinde olması gerektiğini öğrendik, anladık.

Hazreti Mevlana’nın dediklerini doğru kabul edip yaparsak, sevgiyle bağlanırsak Allah’tan yardımı ile zahmetsiz ve şikayetsiz ve de daha az bir zamanda sevinç içinde ebedi yaşama ulaşacağımızı öğrendik, anladık.

Gönlümüzü sevgiyle ve istekle Hazreti Mevlana’ya verdiğimizde o mübarek kişinin gönlünün nerde ise oraya gideceğini öğrendik, anladık.
                                  *

RAVLİ

Popüler Yayınlar