1710- Tanrı’nın bir başka şekeri daha var ki şeker
kamışına gelmez o, onu yemeye ne dudu kuşunun gücü, kuvveti yeter, ne insan
boğazında o kabiliyet vardır.
O
şeker Tebrizli Şems’e benzer adeta;
O
da göklere sığmaz;
Onun
güneşinin doğduğu yer, şaşılacak bir alandır çünkü.
Ey
dünya bağına bir kıl çadır kuran, ey cisme, cana ateş salıp düzülüp koşulmuş,
bezenip süslenmiş bir ruh haline getiren.
Ağaçların
ayakları bağlıydı, sen çözdün.
Gül
bahçesinin alanı topraktı, incilerle sen döşedin.
Muammalar
söyleyin kuşa söz söylemeyi sen öğrettin.
Solmuş,
perişan hale gelmiş gönül doğanına yüzlerce kanat verdin.
Ey
ölümsüz ömür ihsan eden, ey azıksızlık azığı veren, gerçekten de ölüm okuna
sağlam bir siper verdin sen.
Âşık
bu yolda kalem gibidir, eğri büğrü adım atar, düz gitmesi için can defterinde
ona tertemiz bir mıstar (Güzellik ve düzgünlük çizgisi)
meydana getirdin.
Bir
hayvanı, bir öküzü insan yaparsan şaşılmaz, çünkü deniz sığırının pisliği de
denizde amber haline getirdin.
Senin
yolunda bütün dünyayı zapt eden, âlemi kaplayan kişiye de gene onun cüzlerinden
yüzlerce kılıç, yüzlerce asker verdi;
Tıpkı
güneş gibi, güneşin huzmeleri gibi!
Âdem’in
önünde melek secde ederse şaşılmaz buna, topraktan yaratılan insana gökyüzünü
bile sakalığa dikmişsin, gökleri bile kul köle etmişsin ona.
***
DİVAN-I
KEBİR1
MEVLÂNÂ
CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul
REMZİ KİTABEVİ 93
***
Neler
öğrendik:
1.
Tanrı’nın
bilinmeyen tatlık verdiğini, her insanın bunu alacak, kazanacak kuvvet ve
yeteneği olmadığını, kimyasının nurdan olanların ancak bundan
yararlanabileceğini öğrendik.
2.
Şems
Hazretlerinin çok özel bir kişi olduğunu, Tanrı’nın ona verdiği yetenek ve görev
ile güzellikler ve doğruluklar meydana getirmek için yetkili kıldığını
öğrendik.
3. Melekten, göklerden üstün yaratılan Âdemoğlunun
olduğunu öğrendik.
*
İşte
böyle yaren,
Âdemoğlu
olarak Tanrı tarafından çok büyük yetki ve olanaklarla donatıldığımızı,
kendimizi tanımamız ve gücümüzün farkında olmamız gerektiğini öğrendik,
anladık.
Donatıların
güzellik ve düzgünlük çizgisinde olarak özümüzde var olan yetki ve güçleri
ortaya çıkarmamız gerektiğini öğrendik, anladık.
Dünyanın
oyalayıcı işlerinden zaman ayırıp gönlümüzü tanımamız ve gönül yolundan
ilerleyerek gücümüzü kullanmamız gerektiğini öğrendik, anladık.
Şems
Hazretleri, Mevlana Hazretleri ve bunların dostlarının gönlü
incelikleriyle anlattıklarını, gönül yolunu
anlattıklarını, bu yola girenlere yardımlarda bulunduklarını öğrendik, gördük,
yaşadık, faydalandık, doğruladık.
*
RAVLİ