29 Aralık 2014 Pazartesi

DİVAN-I KEBİR 1 CİLT 1480 İNCİ BEYİT

1480-  Gönül dedi ki:
Ben onun(Aşkın) neyiyim (İlişkim ne?), onun nefesleriyle (Soluğuyla) feryat etmedeyim.

Bu sözü duyunca ağla öyleyse dedim, feryat et (Yüksek sesle haykır) şimdi, ey canım, sevdasına kul olasıca.

Gerçekten de kapımızı açtık, ayırmayın dostlarımızı;
Hamdolsun seni baştanbaşa kaplayıp kucaklayan aşka!

Hasedinden (Kıskançlığından, çekemezliğinden) İsa’yı kıskanan, onun yüzünden perişan bir hale gelen nadanın (Bilgisiz, cahil, kaba, kötü, sert ve gönül kırıcı olanın) canı çıksın, yüz köpek sakalına pislesin.

Eşek (Kaba, düşüncesiz insan) nasıl olur da ceylanı (İnce, narin kişiyi) avlayabilir, eşek nasıl olur da nâfe (Karnının altındaki deriden misk) kokusunu verebilir;
Kim koklar eşeğin sidiğini ( Çişini) yahut koklamak için arar, kim sorar?

Akarsuya kancık (Dişi) eşek işerise ( Çişini boşaltırsa) suya bir ziyan gelmez amma gene de susuz kalıp içmemek gerek o suyu.

Ey nazı (Şımarıkça davranışı), işvesi (İlgi çekmek, gönül çelmek için takınılan hoş ve aldatıcı tavrı olan) ahlaksızlara (Dürüst davranmayan, kötü huylu, terbiyesizlere), yüz tırmalayışı kahpelere benzeyen (Güzel, nurlu yüze tırnaklarını geçirip yaralayan),

O düzenden, o hileden eşek bile eşekliğiyle utanır, Tanrı’dan “ Onlar hayvanlardan da daha sapık” (A’raf suresi 179) ayetini duy.

Susayım da Tanrı, ebediyen yüzünü kara etsin onun, ben sakiye (Hak ile birlikte olmanın zevkini veren kişiye) el atayım, zaten onun edasından (Anlatış biçiminden), latifelerinden (Güldürecek tuhaf ve güzel söz ve hikâyelerinden, şakalarından) sarhoşum.

Ey aşk, sen mi daha düzgün, daha usûl boylusun (Köklere sahipsin), yoksa bahçem mi, bahçemdeki elmalıkta yetişen elma ağaçları mı daha düzgün, daha usûl boylu?

Ey yeni Ay, bir çark kur (Çevrende dön, yön değiştir), dön ey iştiyak (Özlem) çekenlerine canlar bağışlayan.

Senden gelen acı tatlılaşır, küfür, sapıklık, din kesilir, çer-çöpün (Sonuçta yok olacak varlığın) ağustos gülü olur;
Canına yüzlerce can feda olsun senin.

Ey halkın başını döndüren, göklere merdiven dayarsın, insana kanatlar verirsin, başlara yüzlerce kavga salarsın.

                                 ***   
DİVAN-I KEBİR1
MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul REMZİ KİTABEVİ 93
                             ***
Neler öğrendik:
1.    Gönlümüzün aşk sevdasıyla dile gelip haykırdığını öğrendik.
2.    Âşık insanı kıskanan kişinin pisliğe bulaşmış kişi olduğunu öğrendik.
3.    Özel kişilerin ince narin güzel kokan güzel söyleyen kişiyi istediğini öğrendik.
4.    Kaba düşüncesiz kişiyi hiç kimsenin sevmediğini, beğenmediğini öğrendik.
5.    Ahlaksızlara değer verip onlardan bir şey bekleyenden eşeğin bile utanacağını, böyle kişilerden uzak durmak gerektiğini öğrendik.
                       *
İşte böyle yaren,
Aşka düşkün olmanın iyi soydan, iyi kökten geldiğini, öğrendik, anladık.

Aşkın insanı yükselteceğini, etken hale getirdiğini, aşktan her ne gelirse tatlılık vereceğini, kötü huyların yok edeceğini, dine imana yöneleceğini, sevinç içinde hem bu dünyada hem de ahrette yaşam sürme imkânı sağlayacağını öğrendik, anladık.
                                 *

RAVLİ

Popüler Yayınlar