14 Aralık 2014 Pazar

DİVAN-I KEBİR 1 CİLT 1340 İNCİ BEYİT

1340-   Bu sözün iştiyak (Özlem) perdesi (Gizlilik) ardında söylenecek sonu var amma bir saki (Kendinden geçirişi sunan) belirir de bizi kendimizden geçirirse söyleriz.

Sevgilim (Hazreti Muhammed’), dün bahçede hem geziyordu, hem de ey yeşillik diyordu, cevrini (Zahmetini) çeken yüzlerce kişi var, amma bir bak da gör, var mı bir tane daha benim gibisi?

Dudağımın kadrini (Değerini) bilmedin, benimle kavgalara giriştin, işte bak, öylesine yaktın erittin beni ki zamanede (Bu zamanda) herkes hayran bana.

Ey fitneler (Karışıklar, kargaşa) koparan, halkın üstüne ateşler döken, her gönlü, gökten uzattığı gizli bir iple asa-koyan (Kurtuluş ipini idam etme ipi gibi gösteren).

Tertemiz, dupduru denizinde bütün dünya çer-çöp;
Erkeğin de, kadının da canı, gönlü, senin denizinde oynayıp duruyor.

Gök kubbeden dışarı nice mumlar, kandiller yaktın;
Can şehrinden de, beden şehrinden de dışarı nice şekiller yaptın.

Ey yüzünün hayali olmayınca bütün gerçeklerin hayal kesildiği güzel!
Sen olmazsan bedenimdeki can, kefene sarılmış ölüye döner.

Ey gözüm, onun (Hazreti Muhammed’in) parıl-parıl parlayan nuru olmadıkça bir şeyler görme!
Ey canım, onun cana canlar katan canı olmadıkça yürü git, can çekişip durma!

Dedim ki:
Ne diye olayı bize soruyorsun?
Bizim sorularımız dedi, kulağa da sığmaz, ağza da gelmez.

Ey sevgilinin gölgesini sevgili sanan!
Ey yıllardır bedenini gömlekten fark etmeyen.

                             ***   
DİVAN-I KEBİR1
MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul REMZİ KİTABEVİ 93
                             ***
Neler öğrendik:
1.    Hazreti Mevlana’nın kendinden geçtikten sonra söylediğini, yani bu sözlerin Tanrı âlemine ait sözler olduğunu öğrendik.
2.    Hazreti Peygamberimizin nuruyla görmemiz yani onun kişi ve olaylara nasıl bakıyorsa öyle bakmamız gerektiğini öğrendik.
3.    Hazreti Peygamberin sözlerinin Hak sözü olduğunu, candan gelen ve cana hitap eden sözler olduğunu öğrendik.
                              *                                           
İşte böyle yaren,
Sanılarla görmemizin ve söz söylememizin yanlış olduğunu, Hazreti Peygamberin sözlerinin tam manasıyla anlamamız sonra da söylememiz gerektiğini öğrendik, anladık.
                                  *

RAVLİ

Popüler Yayınlar