15 Aralık 2014 Pazartesi

DİVAN-I KEBİR 1 CİLT 1350 İNCİ BEYİT

1350-   Hadde (İnsan yetkisi ve değeri), sayıya sığan canın, o hadsiz sayısız (Sayılamayacak kadar çok, sınırsız ölçüsüz) canla birleşti mi canın bedenine sığmaz, mumun (Işığın, nurun) leğenle örtülemez.

Her yana bir hoşça kaçmadasın, fakat hayır;
Kaçma bizim halkamızdan, eyleme bu işi.

Sen nurlarla, ateşlerle dopdolu nev-ruzsun (Baharın, yılın ilk günüsün), bizse ardında geceyiz âdeta (Gizliliğe bürünmüş bir haldeyiz sanki);
Nerde konaklıyorsan oraya geliyoruz;
Hayır, etme bunu.

Ey Hamel burcundaki güneş (21 Mart’ta gece ve gündüz eşit olur ve ilkbahar başlar
), bağ, bahçe senin lütfunla (İyiliklerinle), ikramınla elbiseler giyindi;
Hâlbuki sensiz kışın yaralarıyla işten, güçten kalmıştı,
Hayır, eyleme bu işi.

Ey güneşi, bize dadı kesilen, peşindeyiz gölge gibi;
A dadı, lütfun olmadıkça yapayalnız kalıyoruz,
Etme, reva (Uygun) görme bunu.

Aşkın, sonradan geldi amma öncekilerden üstün, o sevdalardan fazla;
Tanrı, fermanını “ Sonra gelenler ileri geçtiler” diye yazdı.

Tuğrası (İmzası), “ Gerçekten de biz açtık”  (Fetih suresi 1) ayetiyle bezendi, altın yazıyla yazıldı;
Şekilleri, mavi renkli can denizinden baş gösterdi.

Âdem bir kere daha geldi de din tahtına geçti, kurtuldu.
Saf-saf dizildik “ (Sâffat suresi 165) ayetiyle bildirilenlerin başları, şükür secdesine indi.

Dünyada âşıkların saflarına karşı Rüstem (İranlı halk kahramanı)de kim oluyor?
Âşıklar her gün kan denizinde kara-yağız (Güçlü, yiğit) atlarını sürüp koşturuyorlar.

O debdebenin (Büyük gösterişin), o ululuğun yüzünden her yanda yüzlerce kesik baş, kan deryasında şeker gibi oynaya güle, “Gerçekten de biz dönüp ona varacağız” (Bakara suresi156 ) diyerek yüzmede.
                             ***   
DİVAN-I KEBİR1
MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul REMZİ KİTABEVİ 93
                             ***
Neler öğrendik:
1.    Canımızın diğer canlarla (Yol kardeşleriyle) birleştiği zaman bedenimize sığamayacak kadar, dışarı taşacak kadar nurla, yetkiyle dolacağını öğrendik.
2.    Mevlevilerin topluluğundan kaçmanın yanlış olduğunu, Hazreti Mevlana’nın her nerede olursak olalım orada gizlilik içinde bizimle birlikte olacağını öğrendik.
3.    Değersiz taş bile olsak Mevlevilikle değerli taş haline geleceğimizi öğrendik.
4.    Mevlana Hazretlerinin Hazreti Peygamberimizin peşinde olduğunu ve onun bakıcılığına muhtaç olduğunu öğrendik.
                              *                                           
İşte böyle yaren,
Her insanın dönüp dolaşıp Allah’ın huzuruna muhakkak varacağını öğrendik, anladık.
                                  *

RAVLİ

Popüler Yayınlar