19 Aralık 2014 Cuma

DİVAN-I KEBİR 1 CİLT 1390 İNCİ BEYİT

1390-  Bu (Yaşamdaki uyumu gören, yücelere götüren) aklı, bu anlayışı bulan kişi o sayıya sığmaz şekerden tadar (Duyar, hisseder) da Musa gibi kayadan ârı duru (Saf, tertemiz)  su fışkırır.
(Musa’nın sopasıyla taşa vurduğunu, kayadan su fışkırdığını ve halkının bu sudan içtiğini hatırlatıyor)

Mademki sarhoş oldum, sıçrayayım, gönül atına eğer vurayım (Yola çıkmaya hazırlanayım);
Çünkü padişaha (Şems Hazretlerine), o bütün aylardan üstün Ay’a iştiyakım (Özlemim) var.

Bırak babacığım şu sözü;
Söylemek, görüşe perdedir;
Şarap içeceksen o (Tanrı) şarabı iç, bir şarap seçeceksen o şarabı seç.

Bekleyerek, gözetleyerek susmak daha iyi, çünkü sözde boyuna ıstırap (Acı, üzüntü, sıkıntı, keder) var;

Yardım edecek geldi!
Yardım edecek geldi!
Müslümanlar (Allah’tan) yardım isteyin.

Müstef’ilün- Müstef’ilün, ey ulu!
Ey sarhoş olarak oturup kalktığımız zaman da, kalkıp yürüdüğümüz zaman da bize, bizden, yüreğimizin damarından daha yakın olan (Allahım!).

Haydi, tef çal (Neşelen);
Haydi, tef çal;
Devlete erişeceksin çünkü.
Ey erkeğinde, kadının da dert yoldaşı, ercesine (Erkekçe) davran, gam yeme (Üzülme).

Kuvvet ver, kuvvet al ey alış-verişle uğraşan er!
Boş verme, boş verme, mutlak kâra doğru adım at.

Şerefim azalır diyorsan korkma, o sana yüzlerce şeref verir, canın dirilir de mezara girme ayıbından da kurtulur, mezarcıya muhtaç olma ayıbından da.

Bugün sarhoş geldin, ârı (Utanma duygusundan), hayâyı (Allah korkusu ile günahtan kaçınmayı) birbirine vurdun;
Hadi, ey can mumu, parla, aydınlat her yanı!
Hadi, leğen altına giriş ayıbından (Utanılacak durumdan) da kurtuldun artık.

Şu hırkayı yaktım (Yıkıma, büyük zarara uğratacak olan dünyayı sevme ve bağlanma tutkusunu yok ettim) , halkın (Beni) kabul edişinden, reddedişinden geçtim, haber ver:

İsterse Abu-l Âla (Herhangi bir şan şeref sahibi olan) soğuk davransın, hoşlanmasın benden, isterse şu Abu-l Hasan (Herhangi sıradan biri) kızadursun bana.
                             ***   
DİVAN-I KEBİR1
MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul REMZİ KİTABEVİ 93
                             ***
Neler öğrendik:
1.    Kullandığımız akıldan daha iyi akıl, görmek için baktığımız bakıştan daha iyi bir bakış olduğunu, anladığımızdan başka bir anlayış olduğunu öğrendik.
2.     Allah ile iletişim kuranların saflığa temizliğe ulaşıp çevresine yararlı olduğunu öğrendik.
3.    Özlem duyarsak o kişiyi sevdiğimizi anlamamız gerektiğini, arayışla ulaşmaya çalışmamız lazım geldiğini öğrendik.
4.    Allah’tan yardım isteyerek, susarak, bekleyerek, gözetleyerek sevdiğimize kavuşma arzumuzu gönlümüzde yaşamamız gerektiğini öğrendik.
5.    Sevgilisine kavuşmak isteyenin hilesiz, iki yüzlü olmadan ercesine davranması, söylemesi, susması, hilelere baş vurmaması gerektiğini öğrendik.
6.    Sevgiliye ulaşmak için yapılan her şeyin aşağılık davranışlar olarak gözükse bile hoş görüleceğini, şeref vereceğini, yeniden dirilik, güçlülük ve zindelik vereceğini, kötü sonuçlardan kurtulacağını öğrendik.
                              * 
İşte böyle yaren,
Sevdiğimizle ilgilenmemiz gerektiğini, halkın hakkımızda söyleyecek sözlerini ve kınayışlarına önem vermeden sevdiğimize kavuşmak için çabalayıp, çalışmamız gerektiğini öğrendik, anladık.

RAVLİ TANRI ŞARABI
RAVLİ ARİF yazarak Googleden bu konuları okumalısın.
                                       *

RAVLİ

Popüler Yayınlar